"tek gözü" - Translation from Turkish to Arabic

    • عين واحدة
        
    • بعين واحده
        
    • وعين واحدة
        
    • أعور
        
    • بعين واحدة
        
    tek gözü kısık bir adam. Belinde bir kılıç var. Hem de uzun bir kılıç. Open Subtitles لديه عين واحدة فقط، كان يتقلد سيفا قاطعا سيف طويل
    Onu gördüm. tek gözü kocaman açıldığına göre o da beni görmüş olmalı, anne. Open Subtitles رأيته وانه أكيد رآني رأسه له عين واحدة كاملة، ماما
    Birisi bir şeye bakmak istediğinde elden ele dolaştırdıkları bu göz hariç, hiçbirinin gözü yoktur, bu yüzden o tek gözü paylaşmak zorundadırlar. Open Subtitles لا تملك إحداهن عيون عدا عين واحدة يمررنها لبعضهن البعض حينما ترغب إحداهن لتلقي نظرة على شيء، فعيلهن أن يتشاركونها.
    Adı Pilou'ydu. tek gözü görmezdi. Open Subtitles اسمه كان بيلو بيرنارد , بعين واحده
    İki başparmağı, tek gözü pembe bir dili olup Tanrı gibi sevişen nedir? Open Subtitles من الذي له إبهام، وعين واحدة لسان وردي، وتحبّ براغي إلها؟
    Tek bildiğim Carson'un tekrar orduya katıldığı. Zavallının tek gözü çıkmış. Open Subtitles كارسون أعيد تجنيد وأصبح رجل أعور فقير.
    Hayır, benim av köpeğimin adı Şanslı. tek gözü var ve hayaları da yok. Open Subtitles لا، عندي كلب اسمه محظوظ بعين واحدة و بدون خصيتين
    Sadece tek gözü renk körü olan bir hastan olmuş muydu hiç? Open Subtitles هل صادفت مريضاً، مُصاب بعمى ألوان في عين واحدة فقط ؟
    Turuncu uzaylının kafasının ortasında tek gözü var. Open Subtitles الرجل الفضائي البرتقالي الذي يملك عين واحدة في المنتصف.
    Sadece tek gözü var ama kızlara bakmaktan geri kalmıyor. Open Subtitles -إن لديه عين واحدة فقط -إنها تكفى للنظر للفتيات
    Şimdi, eğer yakından bakarsan, Amerikan tavşanının yalnızca tek gözü olduğunu fark edeceksin. Open Subtitles والآن، إن أمعنت النظر، فستلاحظ بأنَّ الأرنب "جاك" لديه عين واحدة
    tek gözü olduğu ve bez giydiği için mi? Open Subtitles لان لديها عين واحدة وترتدي حفاضات؟
    - Bir dakika. Sadece tek gözü mü? Open Subtitles انتظري، أهي عين واحدة بذاك اللون؟
    tek gözü iyiydi. TED كانت لديه عين واحدة جيدة.
    Sammy'nin tek gözü vardı ama çok iyi görünüyordu. Open Subtitles (سامي) ربما لديه عين واحدة ولكن لديه شخصية قوية للغاية.
    tek gözü vardı. Open Subtitles كانت بها عين واحدة.
    Charles Town'dakiler bu gece tek gözü açıp ve yastığının altında bıçakla uyuyor. Open Subtitles مدينة (تسارلز) نائمة وعين واحدة مفتوحة وسكين تحت وسداتها الليلة ...
    Adını nereden bileyim? Ama tek gözü var. Open Subtitles بالطبع لا أعرف اسمه، لكنه أعور
    Şu zavallı kediye bak. Deforme olmuş, tek gözü var. Open Subtitles انظري لهذا القط المسكين صار أعوراً بعين واحدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more