Böyle tek gecelik bir ilişkinin bunu değiştireceğini sanmıyordun umarım. | Open Subtitles | و أتمنى منك ألا تعتقدى أن ليلة واحدة ستغير ذلك |
Anlamsız bir hayattaki, tek gecelik ilişkiler o kadar kötü olamaz. | Open Subtitles | حياة بلا معنى, ليلة واحدة لن تكون بهذا القدر من السوء |
Muhtemelen bütün New York'ta, tek gecelik ilişki yaşamayan bir ben varım. | Open Subtitles | من المحتمل اني البنتُ الوحيدةُ في نيويورك لم تكون علاقة ليلة واحدة. |
Evet dostum. Kanlı canlı, ve sadece tek gecelik gösteri, sen? | Open Subtitles | أجل يا صاح، بشحمي ولحمي، لليلة واحدة لا غير، ماذا عنك؟ |
tek gecelik bir ilişki yaşadınız ve herkes bundan memnun. | Open Subtitles | علاقة لليلة واحدة وبدون إرتباط حيث لا أحد يشعر بالأذى |
tek gecelik ilişkilerden bıktım artık gerçi hala teklifler almıyor da değilim. | Open Subtitles | توقفت من علاقات الليلة الواحدة, وليس من عدم وجود عروض. |
Elmas tek gecelik bir iş değil. | Open Subtitles | أمممممم , الماس سوف يجعل الموضوع أكثر سخونه دى مش ليله واحده أنا عايز أقلع هدومى |
O zaman tek gecelik ilişkiyle, her şey basitçe sona erecekti. | Open Subtitles | حينها كان يمكن لكل شيء ان ينتهي ببساطة في ليلة واحدة |
İyi gelecekse tek gecelik ilişkiden daha büyük kaşarlık bu. | Open Subtitles | إن كان يفيدك، فهذا فاجر أكثر من علاقة ليلة واحدة. |
Davet için teşekkürler, ama tek gecelik ilişkilerden pek hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | شكراً لِدعوتك, ولكن لا أظن أن ليلة واحدة تحتمل كل هذا الإهتمام |
Çok fazla heyecanlanma, sadece tek gecelik kiralandı. | Open Subtitles | إنظري , لا تسعدي كثيراً إنه مؤجَّر ليلة واحدة |
Evet. tek gecelik bir ilişki yaşayıp, daha sonra iki yıl sana saplı kaldığımı söylemekten daha hoş olacağını düşündüm. | Open Subtitles | أجل، أعتقدت أن هذا سيبدو أفضل من أن أقول أنها كانت ليلة واحدة.. |
30 yil once tek gecelik iliski yasadigin bir kadinla cikacagini sanmistim. | Open Subtitles | اعتقدت انك ستذهب بموعد مع امرأة جمعتك علاقة ليلة واحدة معها قبل ثلاثين سنة |
tek gecelik uykusuzluk amiloid beta birikmesine yol açar. | TED | إن عوز النوم لليلة واحدة يؤدي إلى زيادة بنسبة أميلويد بيتا. |
Ve bu da bir ilişki değil, ikinci kez yaşadığımız, tek gecelik bir birliktelik. | Open Subtitles | هذه ليست علاقة غير شرعية إنها مضاجعة لليلة واحدة ولكنها حصلت مرتين |
Ve işte karşınızda, Bait Shop sahnesinde, tek gecelik programıyla... | Open Subtitles | والآن، بثٌّ مباشر لليلة واحدة في متجر الطعوم |
Benim standartlarımın altındasın. tek gecelik bir düzüşme için bile. | Open Subtitles | أنت لا شيء، فأنت تحت مستوى معاييري حتى لليلة واحدة من المعاشرة المثيرة للشفقة |
tek gecelik bir ilişki değildi, tamam mı? | Open Subtitles | وانتهي بنا المطاف لليلتين, لكن لم تكن علاقة لليلة واحدة, حسناً؟ |
tek gecelik ilişkiler kutusuna da bakabilirsiniz. | Open Subtitles | ولك مطلق الحرية في البحث بداخل صندوق مواعدات الليلة الواحدة |
tek gecelik ilişki yaşa. Kaldır adamı gitsin. | Open Subtitles | أحصلي علي موعد ليله واحده , أحصلي علي واحده تحت حزامك |
Ama sıklıkla, tek gecelik ilişkilerdi herhalde? | Open Subtitles | لكن ,على العموم , هل توقفت لليله واحده ؟ |
Hiç tek gecelik ilişkin oldu mu? | Open Subtitles | هل حصلتِ علي " موعد الليله الواحدة " |
tek gecelik bir ilişki için pahalı mücevherler almazsın. | Open Subtitles | أنك لن تشتري مجوهرات ثمينة من أجل ليلة عابرة |
Dün gece bunun tek gecelik olmadığını söylerken kolaydı, değil mi? | Open Subtitles | لأنه كان شديد السهوله بالأمس أن تخبرني أنها لم تكن علاقة ليله عابره |
Benim de Brezilya'da, insanların tek gecelik sandığı bir hikayem var. | TED | أنا نفسي لي قصة في البرازيل ظن الناس أنها نجاح بين عشية وضحاها. |