"tek hücreli" - Translation from Turkish to Arabic

    • وحيدة الخلية
        
    • خلية واحدة
        
    • أحادية الخلية
        
    • خلايا أولية تفتقر
        
    • وحيد الخلية
        
    • أحادي الخلية
        
    Milyarlarca yıldan beri buradalar ve "tek hücreli mikroskobik canlılar" olarak tanımlanabilirler. TED وجودها يعود لبلايين السنين و هي عبارة عن كائنات مجهرية وحيدة الخلية
    Dünya üzerindeki yaşamın birinci milyar yılı veya daha fazlası sadece Archea'dan ve bir diğer tür tek hücreli organizma, bakteriden oluşuyordu. Open Subtitles في المليار سنة الأولى من الحياة على الأرض كانت الحياة تتكون من الأركيا فقط و نوع آخر من الكائنات وحيدة الخلية البكتيريا
    tek hücreli organizmaları, yosun tabakasını kullanarak.. Open Subtitles أنا أحاول نقل كائنات حية ذو خلية واحدة من مكان الى آخر
    Siz tek hücreli bir organizma değilsiniz, dedektif. Open Subtitles أتعلم ، إنت لست ذا خلية واحدة إيها المحقق
    Meteor örnekleri tek hücreli organizma kaynıyor. Open Subtitles عينات النيزك تتوالد عن طريق كائنات أحادية الخلية
    Bir milyar yıl boyunca Dünya'nın bütün görüp göreceği tek hücreli mikroskobik canlılardı. Open Subtitles لمليار سنة، كل ما شهده كوكب الأرض كان مخلوقات مجهرية أحادية الخلية.
    Onlardan tamamen farklı türde çekirdeği olmayan, ilkel, tek hücreli canlılardı. Open Subtitles لم يكونوا بكتيريا على الاطلاق، بل كانوا فصيلاً مختلفاً، خلايا أولية تفتقر للرباط النسيجي بالنواة.
    Şimdi bu ışık biyoluminesens dinoflagellatlar, tek hücreli bir suyosunu, üretildi. TED ان هذا الضوء الضوء الحيوي يظهر من خلال ذات السياط انها طحالب وحيدة الخلية
    Peki neden tek hücreli bir su yosunu ışık üretme ihtiyacı duysun? TED ولكن لماذا تحتاج طحالب وحيدة الخلية لاصدار الضوء ؟
    İnsan gözünün hikayesi, öglena gibi tek hücreli canlılarda bulunan basit bir ışık beneği ile başladı. TED قصة أن العين البشرية بدأت مع بقعة ضوء بسيطة، مثل تلك الموجودة في الكائنات وحيدة الخلية مثل الحنديرة.
    Mikroorganizmaları, tek hücreli organizmaları kapsıyordu. TED وتتضمن الخطة استخدام كائنات حية دقيقة، وهي كائنات وحيدة الخلية.
    tek hücreli pitoplanktonlar, diatomlar iskeletleri silikon bazlıdır. TED هذة هى الدياتومات، عوالق نباتية وحيدة الخلية مع هياكل من السيليكون.
    tek hücreli organizmaların 2 yıl içerisinde üretileceğini düşünüyorum. TED أعتقد تصنيع أن الكائنات وحيدة الخلية ممكنة خلال عامين.
    Kromozomsuz DNA'sı olan, prokaryotik, tek hücreli bir yaşam formu. Open Subtitles إنه مخلوقٌ بدائي، ذو خلية واحدة. و بحمضٌ نووي خال من الكرمومسومات
    Aslında gözle görünmüyor. Mikroskobik boyutta bir tek hücreli. Open Subtitles انها غير مرئية على الإطلاق في الواقع انها مجهرية خلية واحدة
    Yediğimiz şey sentetik aminoasitler vitaminler ve minerallerle birleştirilmiş tek hücreli bir protein. Open Subtitles إنه بروتين من خلية واحدة... مع حموض أميني صناعية... ، وفيتامينات ومعادن.
    tek hücreli canlıların boyut ve karmaşıklığında anî bir yükseliş gözlemliyoruz. Open Subtitles ولاحظنا ازدياداً مفاجىء في حجم وتعقيد مخلوقات أحادية الخلية
    tek hücreli bu canlılar o kadar küçüktür ki çıplak gözle görülemezler. Open Subtitles كائنات أحادية الخلية صغيرة جداً لدرجة أنها غير مرئية للعين المجردة
    Bilime göre, burada ilk hayat bulanlar, tek hücreli organizmalardı. Open Subtitles فوفقاً لما يقوله العلم ... كانت أول المخلوقات الحية هنا كائنات أحادية الخلية
    Onlardan tamamen farklı türde çekirdeği olmayan, ilkel, tek hücreli canlılardı. Open Subtitles لم يكونوا بكتيريا على الاطلاق، بل كانوا فصيلاً مختلفاً، خلايا أولية تفتقر للرباط النسيجي بالنواة.
    Bu tek hücreli canlı, bahsettiğimiz ışığa duyarlı noktacıklara sahip. Open Subtitles لهذا الكائن وحيد الخلية إحدى تلك البقع الحساسة للضوء. ‏
    tek hücreli, okyanuslarda her tarafta rastlanabilinecek bir canlı. TED ذلك كائن حي أحادي الخلية موجود في كل مكان في المحيطات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more