"tek iyi yanı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشيء الجيد الوحيد
        
    • الجانب الجيد الوحيد هو أن
        
    • الحسنة الوحيدة
        
    • أن الجانب الجيد الوحيد
        
    Zayıfların tek iyi yanı cesur olanların işlerini kolaylaştırmaları. Open Subtitles إن الشيء الجيد الوحيد هو أن تسهل الأمور على نفسك
    Ölüm tarihini net olarak bilmenin tek iyi yanı bu. Open Subtitles هذا الشيء الجيد الوحيد في معرفة تاريخ إغتيالك بدقه
    Kaliforniya'nın tek iyi yanı şuradaki bok. Open Subtitles الشيء الجيد الوحيد حول كاليفورنيا هو ذلك الهراء
    Sanırım bu olayın tek iyi yanı bizi birbirimize yakınlaştırmış olması. Open Subtitles حسناً أعتقد أن الجانب الجيد الوحيد هو أن هذه الحادثه قربتنا من بعض كشركاء سكن
    En iyi şey hapishanede olmanın tek iyi yanı rahatlık. Open Subtitles ،أفضل شيء الحسنة الوحيدة لكونك بالسجن هي الراحة النفسيّة
    Etrafta sabun olmamasının tek iyi yanı gaspçıların kokusunu bir kilometre öteden alabiliyorsun. Open Subtitles الشيء الجيد الوحيد لعدم وجودالصابون... . هي أنك تستطيعين شم رائحة الخاطفين لمسافة أميال.
    Sanırım bu olayın tek iyi yanı bizi birbirimize yakınlaştırmış olması. Open Subtitles حسناً أعتقد أن الجانب الجيد الوحيد هو أن هذه الحادثه قربتنا من بعض كشركاء سكن
    tek iyi yanı günlük kardiyomu yapmış olmam. Open Subtitles "الحسنة الوحيدة هي أنّني أدّيتُ تمارين القلب اللازمة لليوم"
    Belirtiler maruz kaldıktan hemen sonra ortaya çıkıyor, ve dakikalar içinde öldürüyor, ki ironiktir, bu da hastalığın tek iyi yanı. Open Subtitles تظهر الأعراض مُباشرةً بعد التعرض للعدوى ويتعرض المُصاب للموت بعد ذلك ببضعة دقائق الأمر الذي يُعد مُثيراً للسخرية ، هو الحسنة الوحيدة لتلك العدوى
    - tek iyi yanı o değil. Open Subtitles - حسنا، هذاه ليست الحسنة الوحيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more