Long Beach Barbekü Festivali'nde şimdiye kadar sevdiğin tek kızın ben olduğumu söylemiştin. | Open Subtitles | في حفل الشواء أخبرتني بأنّني الفتاة الوحيدة التي تُحبّها من كلّ قلبك هذا صحيح |
Bu tip lavuklar atölye dersindeki tek kızın peşindedir. | Open Subtitles | النوع المغفل الذي يُرِيل لرؤية الفتاة الوحيدة في الصف |
Bence de elbise çok pahalı ama partide o elbiselerden giymeyen tek kızın Ally olmaması daha önemli değil mi? | Open Subtitles | قلت بأن الفستان مكلف جداً ولكن أليس هو الأهم أن (ألي) ليست الفتاة الوحيدة في الحفلة لاترتدي الفستان؟ |
tek kızın o sonuçta. | Open Subtitles | إنها إبنتك الوحيدة |