Ama aklını bir şeylere takan tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | ولكني لم أكن الشخص الوحيد الذي يدور بباله عدة أمور |
Bu güzel ama o gün hayatımı riske atan tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | هذا جيد, لكنني لم أكن الشخص الوحيد الذي خاطر بحياتة ذلك اليوم |
Ama bunu farkeden tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | لكن لحسن الحظ , لم أكن الشخص الوحيد الذي أدرك هذا |
O gece tecavüz ettiği tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | لم أكن الوحيدة التي أُغتصِبَت في تلك الليلة |
O gece limana seni sevdiğini söylemeye gelen tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | أنا لم أكن الشخص الوحيد الذى ذهب للميناء تلك الليله |
Ama problemleri olan tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | لكني لم أكن الوحيد الذي يواجه مشاكل |
O gece limana seni seviyorum demeye gelen tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | لم أكن الشخص الوحيد الذي ذهب للميناء في تلك الليلة ليخبرك عن حبه لك |
Vargo'nun bağlantı kurduğu tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | لم أكن الشخص الوحيد الذي تعاقد مع "فاغرو" |
Bakın, Renee ile problem yaşayan tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | إسمع، لم أكن الشخص الوحيد الذي لديه مشكلة مع (رينيه). من أيضاً؟ |
Ross Dixon'la alıp veremediği olan tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | أنا لم أكن الشخص الوحيد (الذي لديه شيئاً ضد (روس ديكسون |
Edward Darby'nin bel bağladığı tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | لم أكن الشخص الوحيد الذي يعتمد عليه (إدوارد داربي) في الشركة |
Üniversitede kalbini kırdığın tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | لم أكن الوحيدة التي آذيتها في الجامعه "دانيل" |
Ve onu arayan tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | و لم أكن الوحيد الذي يبحث عنـه |