Tek söyleyebileceğim şu ki; bu herif yiyor, içiyor, çalışıyor ve dövüşüyor. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله عنه هو انه يأكل, ينام, يتدرب .. ويقاتل |
Tek söyleyebileceğim şey, yarın sabah seninle keyifsiz bir şekilde çalışacağız Arnold! | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله أنه وفي الصباح سيكون العمل تحت إدارتك رائعاً |
Tek söyleyebileceğim bir istasyona saldırı düzenliyoruz ve yoğun karşı koyma bekliyoruz. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أننا نعتدي على محطة ونتوقع مقاومة شديدة |
Tek söyleyebileceğim, umarım çok sağlam bir hoş geldin partisi hazırlamışsındır. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله من الأفضل أن تخطط لحفلة أستقبال كبيرة |
Bizimlesiniz. Şuan Tek söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | انت داخل في هذه الغرفة، هذا كل ما استطيع قوله |
Bende bu sivri dil varken mi? Tek söyleyebileceğim, cesur bir adamsın. | Open Subtitles | بقبلة منى ، كل ما يمكننى قوله لك هو أنك رجل شجاع |
Tek söyleyebileceğim, İmgelem başlamadan önce ne yapıyorsam ona devam ediyorum. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع أن أقول ، أظل أقوم بكل ما أقوم به قبل أن تبدأ الرؤية |
Tek söyleyebileceğim, seni tanımak harikaydı Maria. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله , أنه كان من الرائع التعرف عليكِ يا ماريا |
Bir tek ben varım işte, tek bildiğim bu Tek söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | لي وجود هذا كل ما أعرفه هذا كل ما يمكنني قوله |
Tek söyleyebileceğim, çok yakın olduğumuzdu. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله أنني أعتقد أننا كنّا قريبين |
Tek söyleyebileceğim, artık tatlı yok Howie. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو، لا مزيد من الحلويات |
Henüz herhangi birini listeden elemedik. Tek söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | لم نستبعد أحداً بعد هذا كل ما يمكنني قوله |
Haklısın. Tek söyleyebileceğim, burada olduğuna memnunum. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أنني ممـتـن لأنكِ هنا |
Tek söyleyebileceğim şu, herhalde bu kokuşmuş jüriler... başka bir maçı izledi. | Open Subtitles | .... كل ما أستطيع قوله أن هؤلاء الحكام كانوا يشاهدون مباراة أخرى |
Kim olduğunu söyleyemem. Tek söyleyebileceğim, çok güzel olduğu. | Open Subtitles | لا أستطيع أخبارك من كل ما أستطيع قوله أنها جميله جداً |
Tek söyleyebileceğim, sırtımdan bayağı bir yük aldıkları. | Open Subtitles | كل ما استطيع قوله انهم أستئصلو أمور مقززة من ظهري |
Tek söyleyebileceğim, bu geceki gösteri rezalet olacak. | Open Subtitles | كل ما يمكننى قوله أن عرض الليلة سيكون فوضى |
"Tek söyleyebileceğim,"Vaay"olurdu" | Open Subtitles | ~ وهذا النجاح الباهر ~ |
Neden böyle düşünüyorsun bilmiyorum ama Tek söyleyebileceğim buradayım ve seninim. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا تفكرين بهذه الأشياء ولكن كل مايمكنني قوله هو أنني هنا وأنني لكِ |
Tek söyleyebileceğim, bu ilaç o kadar güçlü ki bunu Komünistlere veriyorlar. | Open Subtitles | كل ما أستطيع أن أقوله لكم انها قوية جدا لدرجة أنهم يعطونها للشيوعيين |
Tek söyleyebileceğim, bu tip çoklu kriz vakalarında iyileşme süreci aylar hatta yıllar alır. | Open Subtitles | كلّ ما يمكنني قوله هو أنّه نموذجيّاً في حالات السكتات الدماغيّة المتعدّة، يستغرقُ التعافي أشهراً، و أحياناً سنوات. |
Tek söyleyebileceğim şey şu: Bu yol ayrımları için şükürler olsun. | TED | وكل ما أستطيع أن أقوله: شكراً لله على مفترقات الطرق هذه. |