5000 dolar söz konusuydu, Tek yapmam gereken bir nöbet daha geçirmekti. | Open Subtitles | كانت 5000 دولار كل ما كان علي هو السقوط في نوبة أخرى |
Tek yapmam gereken, onları dava etmeyeceğimi söyleyen bir belge imzalamaktı. | Open Subtitles | كل ما كان على عمله التوقيع على شئ يقول لن أقاضي |
Bak, iyi haber, damar yolu zaten açık, Tek yapmam gereken torbaları değiştirmek. | Open Subtitles | انظر, الخبر الجيد أن إبرة المحلول بالداخل ,لذا علي فقط أن أبدل الأكياس |
Tek yapmam gereken yarın bir broker hesabı açmanın yolunu bulmak. | Open Subtitles | يجب علي فقط أن أجد طريقة . لأفتح حساب مالي غداً |
Jeff düşünürken, Tek yapmam gereken patronunu 1 haftalığına Jeff'in yerine çalışmak için ikna etmekti. | Open Subtitles | بعد أن إنضم جيف معي لم يبقى لي سوى أن أقنع مديره لكي أحصل على العمل |
Şu andan itibaren dediğim her şeyi yapacaksın ve eğer bana itaatsizlik edersen eğer kaçmaya çalışırsan Tek yapmam gereken, kalbini sıkmak olacak. | Open Subtitles | من هذه اللحظة فصاعداً، ستنفّذ كلّ ما أقوله، و إن عصيتَني أبداً، أو حاولتَ أن تهرب، ما عليّ سوى أن أضغط. |
"İhtiyacı olduğu" için. Bu bana ne kadar ihtiyacı olduğunu göstermek için bir fırsat. Tek yapmam gereken küçük bir sorunu çözmek. | Open Subtitles | هذه هي فرصتي لأريها كم أنا مهم لها و كل ما سأفعله هو أن أحل مشكلة صغيره |
Yani Tek yapmam gereken, gizemli fae'yi bulup yok etmek mi? | Open Subtitles | اذا كل ما على فعله هو البحث عن هذا الفاى وهزيمتة |
Yani Tek yapmam gereken, sıkı bir yumruk atıp savunmaya geçmek ve beklemek. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو إعطاؤه لكمة قوية ولعب موقف الدفاع ثم الانتظار |
Tek yapmam gereken kıvılcımı alevlendirmek, sonra karanlığı çıkartabiliriz. | Open Subtitles | ما عليّ الآن سوى إيقاد تلك الشرارة وعندها نستطيع إخراج الظلام |
Tek yapmam gereken alıp ona zevkli bir şey göstermekti. | Open Subtitles | كل ما كان علي هو ان أحمله أريه شيئًا مبهجًا |
Tek yapmam gereken canavarın dikkatini çekmemek şeytanlar, felaketler ve deccal ile savaşmaktı. | TED | كل ما كان على فعله هو تجنب أن يوصمني الوحش بعلامته، محاربة الشياطين، الطواعين وعدو المسيح نفسه. |
Tek yapmam gereken o kıt kafalardan hangisinin geliştiğini bulmak. | Open Subtitles | علي فقط أن أعرف من تكون بين هؤلاء الحمقى الصغار |
Tek yapmam gereken, nasıl geri götüreceğimi bulmaktı. | Open Subtitles | كان يجب علي فقط معرفة كيفية اعادته الى هناك |
V.V.'yi şu an köşeye sıkıştırdık, Tek yapmam gereken Rolo'nun KnightMare'sine yerleştirdiğim bombayı patlatmak. | Open Subtitles | ( والآن وبما أن ( فيفي ) قد حوصر, فما علي سوى أن أفعل القنبلة الموجودة في وحدة ( رولو |
Şimdi Tek yapmam gereken park etmek. | Open Subtitles | لم يبقى علي سوى أن أجد موقف |
Evet. Tek yapmam gereken, bu akşam onlara benim kazanacağım bir masal anlatmak. | Open Subtitles | أجل , ما سأفعله هو أنني سأقصّ عليهم قصّة قبل النوم الليلة وسأفوز خلالها |
Yönetmen, Tek yapmam gerekenin... | Open Subtitles | هل تعرفون ؟ لقد قال المخرج أن كل ما على فعله هو |
Tek yapmam gereken ses yalıtımlı bir suite yerleşmekmiş. O beni bulacakmış. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو الحجز في جناح منعزل وهو سيصل إلي |
Tek yapmam gereken Leedy'nin bu işle bir ilgisini bulmak. | Open Subtitles | ليس علي الآن سوى معرفة دور (ليدي) في كل هذا |