"tek yolu da" - Translation from Turkish to Arabic

    • والطريقة الوحيدة
        
    • و الطريقة الوحيدة
        
    • الطريقة الوحيدة التي
        
    • و الوسيلة الوحيدة
        
    • هي الطريقة الوحيدة
        
    • والطريق الوحيد
        
    • والوسيلة الوحيدة
        
    Bunu sağlamanın tek yolu da kendinizi rahatsız olmaya zorlamak. TED والطريقة الوحيدة التي ستمكنك من تحقيق ذلك هو من خلال إجبار نفسك بأن تكون غير مرتاح.
    Bunu yapmanın tek yolu da veriyi uçakla geri getirmek. TED والطريقة الوحيدة لفعل ذلك هي إحضار البيانات باستخدام الطائرة.
    Ve kurtulmamızın tek yolu da, onlar bizi yok etmeden planlarını öğrenmem. Open Subtitles والطريقة الوحيدة التي يمكننا البقاء على قيد الحياة سوف هو ما اذا كان يمكنني معرفة خططها قبل أن تدميرنا.
    Onları bu işten sıyırmanın tek yolu da onları bulmama yardım etmen. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لتخليصهم من ذلك هي أن تساعدني في العثور عليهم
    Onlar tekrar çalışamaz. Ama senin çalışmanın tek yolu da bu. Open Subtitles إنهم لن يعملوا مجدداً، لكنها الطريقة الوحيدة التي ستفعلها.
    Çözülmemin tek yolu da kızların arkada oynaması. Open Subtitles انت ترين,انا مجمد والطريقة الوحيدة لكي اذوب
    Ona gücünü geri vermenin tek yolu da benim bir seviye sarhoş olup onu arayarak aynı derece utanç verici bir mesaj bırakmamdı. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لها للحصول على قوتها وكان عليّ أن أبدو سكيراً وأجعلها مساواة بالرسالة المحرجة.
    Ya dünya tehlikeye girerse ve kurtarmanın tek yolu da elini örümcekli bir kavanoza sokmak olursa ne yaparsın? Open Subtitles والطريقة الوحيدة لإنقاذها هي أن تدخل يدك بجرّة بها عنكبوت ؟ حقاً ؟
    Ya dünya tehlikeye girerse ve kurtarmanın tek yolu da soyunma odasında duş alıp başkalarının seni çıplak görmesi olursa ne yaparsın? Open Subtitles والطريقة الوحيدة لإنقاذها هي أن تستحمّ بغرفة تغيير الملابس بالمدرسة وتدع الأولاد الآخرين يرونك عارياً ؟
    Bu bilgiyi almanın tek yolu da Müdür'ün ofisindeki bilgisayarına ulaşmaktan geçiyor. Open Subtitles لمعرفة أي واحد تحتوى على الأوراق المزورة والطريقة الوحيدة للحصول على تلك المعلومات على جهاز كمبيوتر المدير
    Onları yenmenin tek yolu da onların seviyesine inmek. Ateşe ateşle cevap vermek. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لهزيمتهم هي الإتجاه لطرقهم ومحاربة النار بالنار
    Ve bunu yapmanın tek yolu da meydana çıkmaktır. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هي الخروج الى المكشوف.
    Hikâyeyi uzaklaştırmanın en iyi yolu hikâyeyi değiştirmektir, ...bunu yapmanın tek yolu da büyük kazanmak. Open Subtitles أفضل طريقة لقتل القصة هو تغيير القصة والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو بالفوز الساحق
    Başarılı olabilmesinin tek yolu da savaşçıların, komutanlarına kesinkes güvenmesinden geçer. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لنجاحها هي أن يكون للمقاتلين الثقة الكاملة في القائد الأعلى
    Bir kan davasını durdurmanın tek yolu da daha fazla kan dökmektir. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لإيقاف نزاعٍ دمويّ هي بإراقة المزيد مِن الدماء.
    Neticede, diğer hayatı, normal olanla karıştı ve annenle senin güvende kalmanı sağlamanın tek yolu da gitmekti. Open Subtitles بالنهاية، حياته الأخرى طاردته و الطريقة الوحيدة للحفاظ عليك و على والدتك آمنان كانت الرحيل
    Bu mesajı iletmenin tek yolu da buydu. Open Subtitles و هذه هي الطريقة الوحيدة التي استطعنا منها توصيل الرسالة إليك
    Ve ona müdahale edemeden bizi durdurmanın tek yolu da bizi buraya geri yollayıp hafızalarımızı sıfırlamaktı. Open Subtitles و الوسيلة الوحيدة لمنعنا من التدخل كانت بإعادتنا إلى هنا ومسح ذكرياتنا
    Ayrıca bana borçlu olduğun 10.000 $'ı almamın tek yolu da buydu. Open Subtitles و أيضاً هذه هي الطريقة الوحيدة لأحصل على 10 ألاف الذي كنت تدين بهم لي
    Bacağını hareket ettirmemiz gerek ve bunu yapmanın tek yolu da, onu o kanepeden kaldırmak. Open Subtitles أَحتاجُ للحُصُول على سيقانِها تَتحرّكُ، والطريق الوحيد ليَعمَلُ ذلك أَنْ يَأْخذَها من تلك الأريكةِ.
    O basıncı hafifletmenin tek yolu da selin önünü açıp etrafa yayılmasını sağlamak oluyor. Open Subtitles والوسيلة الوحيدة لتخفيف الضغط هو بفتح أبواب السدّ وتركه يتدفّق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more