tekerlek üstüne altı ya da yedi tane lastiği sertleştirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تقوّي ست أو سبع طبقات مطاط سميكة على العجلة |
tekerlek izleri Strip Mall'den. | Open Subtitles | طبعة العجلة التي حصلت عليها من مركز التسوق |
İstifa etmiş. Dr. Carlson mezarda tekerlek izleri gördüğünü söylemişti. | Open Subtitles | الدكتور كارلسون قال أنه رآى آثار عجلات مبتعدة عن القبر |
Çıplak yüzmek için bir gölet, çıplak sallanmak için bir tekerlek. | Open Subtitles | هناك بركة لعوم لطيف و إطارات للتأرجح جميلة. |
Cipinin tekerlek boyutu ve lastik izleri golf sahasındakilerle uyuştu. | Open Subtitles | نمط قاعدة العجلات والإطارات لسيّارتك يُطابق الآثار في ملعب الغولف. |
Ayrıca su tesisatı tamir ederim, çatıları onarırım ve tekerlek değiştiririm. | Open Subtitles | ، أنا أصلح أيضاً السباكة . أصلح السقوف و أغيّر الإطارات |
Anlamıyor musun be adam, ön sol tekerlek patladı patlayacak, üzerine fazla ağırlık binerse dayanmaz. | Open Subtitles | ألا تفهم الإطار الأمامي ضعيف وسينفجر إن وضعنا عليه حمل ثقيل |
Peter tekerleği şehirdekilere göstermek, ama kimse tekerlek istememek. | Open Subtitles | عرض بيتر عجلة للناس في المدينة، ولكن لا أحد يريد العجلة. |
Ama tekerlek ve gelecek kelimelerini bir şekilde bir araya getirebilirsen, buradaki ilk ayımda, iyi bir izlenim bırakabilirim. | Open Subtitles | لكن إن كنت تستطيع أن تجد طريقة لتضع العجلة والمستقبل لشيء ما مع سيقان ستقوم بتجميل مظهري في أول شهل لي هنا |
tekerlek harika bir fikirdi veya izafiyet. | Open Subtitles | العجلة كانت فكرة عظيمة نظرية النسبية كانت فكرة عظيمة |
Bunu birine söylersen yumruğumu göğsünün içinden geçirir seni kolumun etrafında tekerlek gibi döndürürüm. | Open Subtitles | اذا اخبرت احداّ , سألكمك بقبضتى فى صدرك واجعلك تدور حول ذراعى مثل العجلة |
Demek ki bu tekerlek gerçekten suç mahalline ait. | Open Subtitles | تعني هذه العجلة يضعها في مكان الحادث. وتحقق من دعواها. |
- Yardım lazımsa eğer, zamanında birkaç tekerlek tamir etmişliğim var. | Open Subtitles | إذا كنت بحاجة إلى مساعدة، لقد أصلحت بضع عجلات في وقتي. |
Top Rezero'nun herhangi bir yöne doğru ve aynı zamanda kendi ekseni etrafında hareket etmesini sağlayan üç özel tekerlek tarafından sürülüyor. | TED | الكرة مدفوعة بثلاثة عجلات خاصة تسمح لريزيرو بالتحرك في أي اتجاه وكذلك بالتحرك حول محوره الخاص في نفس الوقت. |
Metaller, atlar ve tekerlek olmadan bu olağanüstü insanlar, antik Mısır ile yarışacak düzeyde yollar, piramitler, tapınaklar inşa ettiler. | Open Subtitles | دون معادن، دون أحصنة دون عجلات أولئك الناس المذهلون أقاموا الطرق والأهرامات ومعابد جديرة بمصر القديمة |
Keşke zamanı geriye sarıp dört yeni tekerlek alabilseydim. | Open Subtitles | أتمني لو أستطيع العودة بالزمن و أشتري أربعة إطارات جديدة |
Bak dostum, tek gereken dört jant, dört tekerlek, ve buradan çekip gideceğim. | Open Subtitles | انظر.. كل ما أحتاجه.. هي 4 دواليب و4 إطارات |
Birkaç tekerlek üzerinde bir gövde parçası ve sarkan birkaç kabloyla oradaydık. | Open Subtitles | نحن هنا مع مجرد حوض الجسم على بعض العجلات وبعض الأسلاك شنقا. |
Çok bilmiş tekerlek ustası! Hayatında Truro'dan öteye gitmemiş. | Open Subtitles | عالم الحياة مصلح العجلات لم يبتعد أبعد من تورتو |
Bunlar fortografini cektigim seyler -- bu tekerlek yigini icinde 45 milyon tekerlek var. | TED | وهذه الاشياء التي صورت كصورة كومة الإطارات هنا فيها 45 مليون إطار. كانت اكبر كومة |
Bu tekerlek pis ve çelik kemer batıyor. | Open Subtitles | هذا الإطار قذر، وأحزمته الفولاذية تطعنني |
Çok fazla ayak izi var, benzer şekilde tekerlek izleri de. | Open Subtitles | هناك الكثير من آثار الاقدام و اطارات الشاحنات |
Ama tekerlek yana doğru dönüyor fare kör ve ayak bileği çok kötü bir şekilde burkulmuş. | Open Subtitles | ما عدا ان عجلة القيادة تدور جانبياً و الفأر أعمى و لها التواء سيء في الكاحل |
Elimdeki son prometyum çipi bu sabah aldılar. Karşılığında da yepyeni bir tekerlek verdiler. | Open Subtitles | لقد أخذوا النواة الأخيرة هذا الصباح و بادلوها معي بعجلة جديدة |
CİDDİ tekerlek HASARI | Open Subtitles | ( مخرب قاس للإطار ) |
İki tekerlek üzerinde öldü. | Open Subtitles | لقد مات علي عجلتين انه أخ علي الأقل يحصل علي أحترامنا |
Kendisini temizleyen bir süpürge, en az tekerlek ve camsil kadar önemli bir icat. - Teşekkürler, teşekkürler... | Open Subtitles | مكنسة ذاتية التنظيف هناك بعجلات و سائل تنظيف |
Bronz tekerlek ve çarklara sahip güzelce tasarlanmış bilimsel bir alet. | Open Subtitles | إنها آلة هندسية بديعة بها تروس وعجلات منحوتة من البرونز |
"Bu bayanlar var - Iyi, chavs - "Bu, tekerlek sopaları gibi, | Open Subtitles | نواجه مشكلة أولئك الشبان الذين يجعلون إطاراتهم تُصدر صريراً |