Bunun üzerine siz de Demon'un o gece kullandığı tekerlekleri aldınız. | Open Subtitles | لذا، كنت حصلت على نفس عجلات شيطان كان يركب يلة وفاته. |
tekerlekleri frenle, anketler inanıyorum insanların söylediklerine de, bunu kimse önemsemez! | Open Subtitles | عجلات مَع سبوكس، الاعتقاد في الإنتخاباتِ، في الذي يَقُولونة الناسِ َ، في أولئك الذين لا يَحْسبونَ. |
Demek bobsled, tekerlekleri olmayan bir araba. | Open Subtitles | أها, الزلاجة هي عبارة عن عربة دفع بدون عجلات |
Şeytan'ın tekerlekleri, kuyruğunu fırça olarak kullanarak kırmızıya boyaması gibi mi? | Open Subtitles | مثل شيطان يصبغ العجلات باللون الاحمر ويستعمل ذيله كفرشاة |
6 numaraya bu olmayacaktı. tekerlekleri çıkacak şekilde ayarlamıştım.. | Open Subtitles | ليس مفروضا ان يحدث هذا لرقم 6 أعددتها بحيث تطير العجلات |
Jojo bilmiyormuş. tekerlekleri bilirim. | Open Subtitles | جوجو لا يعرف شيء لا شيء أعرف فقط في الإطارات |
tekerlekleri bile var, eğer çölde ölürsen, mezarlığa gitmek zorunda kalırsa diye. | Open Subtitles | إنها تستطيع السباحة وهي لديها عجلات أيضاً، في حالة لو مت في الصحراء، من أجل أن تعود للمقبرة |
- Hem de nasıl, ama tekerlekleri var. Hole doğru ittiyoruz, sonra merdivenler var. | Open Subtitles | إنها ضخمة , لكن بها عجلات , نحن سننزلها إلى الأسفل عبر الدرج |
Sence, koruma tekerlekleri olmadan sürmeye hazır mı? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنه مستعد للقيادة بدون عجلات التدريب؟ |
trenin tekerlekleri yoktur böylece raydan çıkacak birşey de yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد عجلات للقطار ,لذا لا يمكن أن يتآكل. |
Ölmeden torun görmek istiyorum ve torunlarımın tekerlekleri olan bir evde yaşamasını istemiyorum. | Open Subtitles | أريد أحفاد قبل أن اموت و أريدهم أن يترعرعوا في بيت من دون عجلات |
Ölmeden torun görmek istiyorum ve torunlarımın tekerlekleri olan bir evde yaşamasını istemiyorum. | Open Subtitles | أريد أحفاد قبل أن اموت و أريدهم أن يترعرعوا في بيت من دون عجلات |
Doğru... ben sadece yandaki tekerlekleri çıkarmıştım ve o da gerisini kendisi çözmüştü. | Open Subtitles | صحيح ، كسرت عجلات تدريبها ثم عرفت الباقي |
tekerlekleri hizalasana! | Open Subtitles | ضع العجلات على القضيب ضع العجلات على القضيب |
Ben de pistonları çalıştıran, motoru ve tekerlekleri döndüren yağım. | Open Subtitles | و انا الزيت الذى يجعل المكابس تعمل و المحرك يدور و العجلات تلف |
-Arabanın ön tekerlekleri ve motoru... | Open Subtitles | كلتا العجلات الأمامية من سيارتهم والمحرك |
tekerlekleri yerden kaldırıp yola koyulduğumuz için çok memnundum. | Open Subtitles | وكنت سعيدة للغاية للحصول على العجلات والحصول على جارية. |
tekerlekleri kilitlememiz gerekiyor mu? | Open Subtitles | حسناً، هل علينا إقفال العجلات أو ما شابه؟ |
Siyah, arkasında kalın tekerlekleri olan. | Open Subtitles | أسود على الأسود، ببعض الإطارات السمينة الكبيرة على الظهر. |
Burada alt kısımlarından çıkan tekerlekleri var, kayabilesin diye... | Open Subtitles | يتمتّع بعجلات تخرج من الأسفل ممّا يتيح التزحلق... |
Yine de, Rüzgar Ateşleme tekerlekleri olmadan, | Open Subtitles | رغم ذلك، بدون عجلاتِ رياح النار |
Mesela çip olarak kullanılabilen bir topuklu ayakkabı düşünün, veya arabanın tekerlekleri, Çünkü bir araba üretirken esas para götüren şey içindeki elektronik aksamdır, diğer ıvır zıvırlar değil. | TED | لذا بدأنا بالتفكير بالحذاء كشريحة لها رقاقات، والسيارة كشريحة لها إطارات. لأن أكثر تكاليف تصنيع السيارات في أساساً يأتي من تضمين الذكاء والإلكترونيات فيها، وليس المواد. |
Haydi, Yıldırım Yolları eritir tekerlekleri | Open Subtitles | إذهبْ،ادَهنَ بريقاً الملاحة الساحلية خلال محاكماتِ حضنِ الحرارةَ |
tekerlekleri yok. | Open Subtitles | لا عجلاتَ. |