"tekerlekli sandalyede" - Translation from Turkish to Arabic

    • في كرسي متحرك
        
    • كرسي مدولب
        
    • الكرسي المتحرك
        
    • على الكرسي
        
    • على كرسي متحرك
        
    • كرسي متحرّك
        
    • كرسي معوّقين
        
    • بكرسي متحرك
        
    • الكرسي المدولب
        
    • مقعد متحرك
        
    • يستخدم كرسي
        
    • مقعد مدولب
        
    • قعيد
        
    • كرسي المعاقين
        
    • كرسي معوقين
        
    Sırf ömrünün kalanını tekerlekli sandalyede geçirecek diye ölmek istediğine inanmak çok zor. Open Subtitles صعب تصديق أنها أرادت الموت فقط لأنها كانت ستقضي حياتها في كرسي متحرك
    tekerlekli sandalyede bir adamdı, çaresizce uzaklaşmaya çalışıyordu. TED كانت عبارة عن شخص في كرسي متحرك. يحاول مستميتا الابتعاد.
    tekerlekli sandalyede bir yaşIıyı kaybeden başkasını tanıyor musun? Open Subtitles هل تعرف أحد آخر فقد شخص عجوز بأكمله على كرسي مدولب ؟
    Seni bu tekerlekli sandalyede görünce... senin için üzülüyorlar. Open Subtitles أعني أنهم يرونك على هذا الكرسي المتحرك ..و سيشعرون بالأسى نحوكِ
    Dur biliyorum. tekerlekli sandalyede oturan annesiyle çekilmiş fotoğrafla değiştirmişler. Open Subtitles أعرف، لقد تمّ إستبدال الصورة بصورة أمه وهي على الكرسي.
    Benim yüzümden hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçirmek zorunda. Open Subtitles إن حياته تذهب على كرسي متحرك وكل هذا على حسابي.
    SC: John bize zamanının çoğunda tekerlekli sandalyede olduğunu söyledi. TED س. ت: لقد أخبرنا جون الآن أنه في كرسي متحرك معظم الوقت.
    Ona o kadar sertçe vurmuşsun ki hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçirmiş. Open Subtitles وقمت بضربه بشدة لدرجة أنه قضى باقى عمره في كرسي متحرك.
    Eğer onu tekrar vurursam, hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçirir! Open Subtitles لو أطلقت النار عليها، ستكون مقعدة في كرسي متحرك
    Dazlak kocanızın tekerlekli sandalyede olduğunu gördüğümde çok üzüldüm. Open Subtitles انا اسف لرؤية زوجك الأصلع على كرسي مدولب
    Ortağın da tekerlekli sandalyede olduğunu söyledik, yani cesetten kurtulmaya yardım etmesi imkansız. Open Subtitles و قمنا بتوصيف الشريك على انه في كرسي مدولب لذا فذلك يجعل من المستحيل عليه ان يساعد في التخلص من الجثة
    Sadece tekerlekli sandalyede olmak ve onunla dünyayı gezmekle edindiğim deneyimle Open Subtitles خبراتي من وجودي في كرسي مدولب وسفري انحاء العالم في كرسي مدولب
    Bir zencinin tekerlekli sandalyede sertleşebileceğini hiç düşünmemiştim. Open Subtitles لم أتصور بأن زنجياً سيقوم بالأمر وهو على الكرسي المتحرك.
    Sana sormalıyım, sence tekerlekli sandalyede olmam daha mı iyi? Open Subtitles علي سؤالكِ , إذا ما كان أسهل عليكِ رؤيتي في الكرسي المتحرك ؟
    En son oynayamadığı ve tekerlekli sandalyede olduğu zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles حسناً,أتذكرين آخر مرة لم يستطع فيها اللعب وكان على كرسي متحرك
    Birkaç ay tekerlekli sandalyede olacak ama iyileşecek. Open Subtitles سيكون على كرسي متحرّك لبضعة شهور و لكن سيكون على ما يرام
    Devamlı bir müşterim vardı 92 yaşında, tekerlekli sandalyede. Open Subtitles كَانَ عِنْدي هذا الزبونِ المنتظمِ بعمر 92 سنةً في كرسي معوّقين
    tekerlekli sandalyede nasıl futbol oynarsın ki zaten? Open Subtitles كيف ستلعب كرة قدم بكرسي متحرك على أية حال ؟
    Siz de beni tekerlekli sandalyede ittirebilirdiniz. Open Subtitles كان بامكانكم أن تجروني بمثل ذلك الكرسي المدولب
    Buraya gelmeden önce 4 sene boyunca tekerlekli sandalyede olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك قضيت آخر أربع سنوات قبل مجيئك على مقعد متحرك
    Onun da tekerlekli sandalyede olduğunu yani dolap raflarına ulaşamadığını belirtmeme bile gerek yok. Open Subtitles ،ناهيك عن أنه يستخدم كرسي معوقين لذا، لا يمكنه الوصول إلى رفوف الثلاجة
    Ve Süreç senin tekerlekli sandalyede olmanı, uçarak ya da zıplayarak gelmeni umursamıyor. Open Subtitles و (العملية) لاتهتم إن كنت على مقعد مدولب أو جئت تطير أو تقفز
    Marge, tekerlekli sandalyede oturan Amerikanın en büyük komutanını unutuyorsun: Open Subtitles يا (مارج)، أعتقد أنك أغفلتِ أعظم زعيم أمريكي في أوقات :الحرب قعيد على كرسي متحرّك
    Bu da tekerlekli sandalyede tatlı bir kedi. Open Subtitles وانظر, هنالك صورة.. عن قطة, في كرسي المعاقين
    tekerlekli sandalyede olduğum için arkadaş olmak istemiyor musun yani? Open Subtitles لا أستطيع تصديق هذت أنت لا تريد أن تكون صديقي من أجل كرسي معوقين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more