Birisi bu miktarda para teklif ettiğinde bu iyi bir şeydir | Open Subtitles | عندما يعرض أي شخص كمية المال هذه فإن هذا يكون يوماً رائع |
Bir gezinti yapmayı teklif ettiğinde onlar hemen kabul ediyorlar. | Open Subtitles | لذا عندما يعرض عليهم نزهةً، يقبلون دائما |
Babam sana iş teklif ettiğinde şaşırmış gibi yap. | Open Subtitles | يجب أن تبدو متفاجئاً عندما يعرض عليك والدك وظيفة |
Bana evlenme teklif ettiğinde altı aydır çıkıyorduk. | Open Subtitles | لقد تواعدنا لمدة 6 شهور عندما طلب مني أن أتزوجه |
teklif ettiğinde, benim de ilk düşüncem seninki gibi olmuştu. | Open Subtitles | عندما طلب مني مرافقته لقد كان رد فعلك كرد فعلي الأولي |
Peki sen parayı teklif ettiğinde, ne tepki verdi? | Open Subtitles | و عندما قدمت له المال, كيف كانت ردة فعله؟ |
Şeytan size çok istediğiniz bir şeyi kendisi teklif ettiğinde, ...bazen şeytanla dans etmelisiniz. | Open Subtitles | ,عندما يعرض عليك الشيطان بنفسه شيء تريده بشدة أحياناً عليك الرقص مع الشيطان |
Birisi bu miktarda para teklif ettiğinde bu iyi bir şeydir | Open Subtitles | عندما يعرض أيّ شخص كيمة المال هذه، فيكون يومًا جيدًا. |
Sana bir gezinti teklif ettiğinde ona hayır de. | Open Subtitles | لذا ، عندما يعرض عليك توصيلك ، ارفضي |
Evlilik teklif ettiğinde en iyi arkadaşıma söyledim. | Open Subtitles | عندما طلب يدي للزواج، أخبرتُ صديقتي المُقرّبة، وكانت تقول، |
O oğlan bana evlenme teklif ettiğinde evet demeliydim. | Open Subtitles | عندما طلب مني هذا الفتى على الزواج منه، وينبغي لقد قال نعم. |
Andrew bana evlenme teklif ettiğinde, evet dedim. | Open Subtitles | عندما طلب "آندرو" يدي للزواج. وافقت. |
Bay "E" bana evlenme teklif ettiğinde ona eskisi gibi iki arabam olmasa da olur dedim. | Open Subtitles | بالواقع، أخبرت السيد (أ) عندما طلب يدي قلت إني لست بحاجة لامتلاك عربتين كما مضى، |
Ve Mike bana onunla yaşamayı teklif ettiğinde, sadece mutluydum. | Open Subtitles | و عندما طلب مني (مايك) أن أعيش معه كنت سعيدة فقط سعيدة بشكل سخيف |
Peki sen parayı teklif ettiğinde, ne tepki verdi? | Open Subtitles | و عندما قدمت له المال, كيف كانت ردة فعله؟ |