Alarm şirketi, tuş takımı aracılığıyla bir telefon hattı sağlıyor. | Open Subtitles | كذلك , فإن الشركة تدير التنبيه خط الهاتف من خلال اللوحة التي تعمل باللمس. |
İtin öldüğü bir yerde çalışan bir telefon hattı bile bulamazken uydu bağlantısını nereden bulacağız? | Open Subtitles | لايمكننا ان نجعل خط الهاتف ونحن بالعراء من اين تقترح ان ناتي بتغذية قمر صناعي |
Ama bunun giderleri de vardır, Kira vardır, üç telefon hattı vardır, reklam masrafları vardır. | Open Subtitles | ليس هذا فقط, هناك الإيجار خطوط الهاتف الثلاثة والأعلانات |
Şüphelinin ve kullandığı aracın tarifini verdim ve 24 saat çalışan gönüllülerle desteklenmiş bir telefon hattı oluşturuldu. | Open Subtitles | وقمت بتأمين خدمة متطوعين لخط المعلومات على مدار الساعة |
Ve Akademi Ödülleri'nin basın odasındaki insanlara internet bağlantıları için telefon hattı çekmelerini önerdiğimde ne dediğimden haberleri bile yoktu. | TED | وعندما اخبرت الاشخاص في غرفة الصحافة في مهرجان جوائز الاوسكار انهم يجب ان يركبوا خطوط هاتف من اجل الانترنت لم يكن احد يعي عن ماذا اتحدث |
Onların orada bir rıhtımı var. telefon hattı da var. | Open Subtitles | هم يملكون مكان قديمٌ لبناء المراكب مع خط هاتف. |
telefon hattı var. | Open Subtitles | لديهم هاتف اجل |
Evleneceksin ve evinde 4 telefon hattı olacak ve ansızın, seni yakalayacak tıpkı buz gibi bir hava dalgası gibi. | Open Subtitles | ستتزوجين ، ويكون لديك أربعة خطوط هاتف في المنزل ستتزوجين ، ويكون لديك أربعة خطوط هاتف في المنزل ثم ، تنفجر ، وسيسطر عليك مثل انفجار الهواء البارد المجمد |
Habeşistan'da telefon hattı almak için ortalama bekleme süresi yedi ya da sekiz yıl. | TED | فإن متوسط وقت الانتظار للحصول على خط أرضي في اثيوبيا في الواقع حوالي سبع إلي ثماني سنوات. |
15 telefon hattı gerekiyor demiştim. | Open Subtitles | وقلت أننا سنحتاج ل 15 خط هاتفي |
- telefon hattı olan Jan. | Open Subtitles | ـ " جان " , الفتاه ذات خط الهاتف المشترك مع المهووس |
Nick, telefon hattı temiz. Kimse kurcalamıyor. Her şey yolunda. | Open Subtitles | (نيك)، خط الهاتف سليم لم يقم أحد بالعبث، إنه جيد |
- Nick, telefon hattı temiz. Kimse kurcalamıyor. - Güzel. | Open Subtitles | (نيك)، خط الهاتف سليم لم يقم أحد بالعبث، إنه جيد |
telefon hattı çekilmedi ve cep telefonlarımız burada çekmiyor. | Open Subtitles | خطوط الهاتف غير معدّة وهواتفنا النقّالة خارج التغطية هنا. |
telefon hattı hazır. | Open Subtitles | تم تسجيل خطوط الهاتف |
Evet, telefon hattı kapanmış. | Open Subtitles | نعم, خطوط الهاتف مقطوعة |
- Tamam, güvenli bir telefon hattı ve polisin ve okulun bütün kayıtlarına giriş izni gerek. | Open Subtitles | حسنا، ايضا، انا بحاجة لخط هاتف مؤمن و صلاحية الكترونية لكل سجلات الشرطة و المدرسة |
Bir telefon hattı bulmam lazım. | Open Subtitles | احتاج لخط ارضي احتاج لهاتف |
Teknisyenler Bay Rose'un evine ekstra telefon hattı çekiyorlar. | Open Subtitles | الفنيون يجهزون خطوط هاتف إضافية في بيت روز... |
2000'de,11 milyon telefon hattı vardı. | TED | في عام 2000 كان لدينا 11 مليون خط هاتف |
Bilmem, Harry. Belki onun toplu telefon hattı vardır. | Open Subtitles | لا اعلم يا " هاري " ـ ربما لديها خط هاتف مشترك |
telefon hattı var. | Open Subtitles | لديهم هاتف اجل |
Ama orada bir telefon hattı olabilir. | Open Subtitles | لكن هناك قد يكون a خطّ هاتف في هناك. |
Bu evde telefon hattı yok. | Open Subtitles | هذا البيت لا يمتلك خط أرضي |