"televizyon izlerken" - Translation from Turkish to Arabic

    • أشاهد التلفاز
        
    • لمشاهدة التلفاز
        
    • تشاهد التلفاز
        
    • أمام التلفاز
        
    • وتشاهد التلفاز
        
    • للتلفاز
        
    • اشاهد التلفاز
        
    • تشاهدين التلفاز
        
    televizyon izlerken hariç, televizyon izlerken beni yalnız bırakabilirsiniz. Open Subtitles إلا عندما أشاهد التلفاز.. عندها دعوني لوحدي
    Yemeği televizyon izlerken yesem olur mu? Open Subtitles أيمكنني تناول الغداء وأنا أشاهد التلفاز ؟
    Ben televizyon izlerken o köpeği buradan çıkar. Open Subtitles بأن تخرج هذا الكلب من هنا عندما أشاهد التلفاز
    televizyon izlerken yada boş boş otururken bir anda kafamdan; Open Subtitles أكون جالساً لمشاهدة التلفاز أو لا أفعل شيئاً ..وفجأة أستوعب أن
    O gece geç saatlerde televizyon izlerken uyuyakalmıştı orada dikilip ona bakıyordum. Open Subtitles ...لاحقاً بتلك الليلة.. لقد استسلمت للنوم و هي تشاهد التلفاز ...و أنا فقط
    televizyon izlerken uyuya kalmışım. Open Subtitles فقط غفوتُ أمام التلفاز
    televizyon izlerken gülüyor. Open Subtitles إنها تضحك وتشاهد التلفاز
    Hani siz televizyon izlerken birden yerde yuvarlanmaya karar veren ve sizi çıldırtan? TED والذي يقرر أن يعبر أرضيتك فقط عند مشاهدتك للتلفاز ويخيفك؟
    Eğer ben duş alırken, televizyon izlerken ya da poker oynarken olsaydı, şimdiye ölmüş olurdum, değil mi? Open Subtitles لو كنت استحم أو اشاهد التلفاز أو العب الورق على الطاولة سأكون قد مت الآن، أليس كذلك؟
    Peki televizyon izlerken yemek yiyesin geliyor mu? Open Subtitles عندما تشاهدين التلفاز هل تشعرين برغبة في الأكل ؟
    Sık sık kanepede televizyon izlerken uyuyakalıyorum. Open Subtitles آنني كثيرآ ما أغفو على الاريكة, وأنا أشاهد التلفاز
    Kasılmalar başladı, kanepede televizyon izlerken suyum geldi. Open Subtitles التقلصات وماء الجنين سال على الأريكة. حينما كنتُ أشاهد التلفاز.
    televizyon izlerken hâlâ bacağıma tırmanıyor. Open Subtitles مازال يتمسح بي عندما أشاهد التلفاز
    televizyon izlerken uyuyakaldık. Open Subtitles سقطت نائمًا وأنا أشاهد التلفاز
    televizyon izlerken hâlâ bacağıma tırmanıyor. Open Subtitles مازال يتمسح بي عندما أشاهد التلفاز حسناً , يكفي حديثاً عن سيد (ماجلز)
    Odamdan içeri damladığınızda muhtemelen beni televizyon izlerken ya da arkadaşım Todd'la Skype'ta konuşurken bulursunuz. Open Subtitles إن دخلتم عليّ بغرفتي، فستجوني أشاهد التلفاز على الأرجح. أو أتحدّث مع صديقي (تود) على الـ(سكايب).
    Amazon Prime. televizyon izlerken kafayı bulmanın en iyi yolu gibidir. Open Subtitles باقة أمازون" أفضل ثامن وسيلة لمشاهدة التلفاز"
    Hani televizyon izlerken oyuncunun boyu ve attığı adımın ölçüsüyle setin boyutunu istemsizce hesaplarsın ya. Open Subtitles أتعرف ذلك الأمر حين تشاهد التلفاز وتحسب حجم أماكن التصوير لا شعوريًّا بناءً على طول الممثل وعدد الخطوات التي يتطلَّبها قَطْعُ عرض تلك الأماكن؟
    televizyon izlerken görmüştüm, X Faktörü falan. Open Subtitles ,لقد رأيتها عندما كنت تشاهد التلفاز برنامج (إكس-فاكتر) و ما شابه
    televizyon izlerken gülüyor. Open Subtitles إنها تضحك وتشاهد التلفاز
    Bir çalışmada çocuklara televizyon izlerken atıştırmaları için bir kase balık kraker verildi. Open Subtitles دراسة جعلت أطفال يشاهدون التلفاز وأعطتهم وعاء من الرقائق أثناء مشاهدتهم للتلفاز
    Ben televizyon izlerken gizlice soktu. Open Subtitles سللها إلى الدور العلوي بينما كنت اشاهد التلفاز
    televizyon izlerken uzanilacak cinsten. Open Subtitles إنه أحد تلك الأسرّة التي نوعاً ما يتأهب بينما أنتِ تشاهدين التلفاز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more