| İşletmelerin sadece ekonomik katkı temeline göre değil, aynı zamanda sosyal ilerlemeye katkıları ile de rekabet ettiklerini düşünün. | TED | تخيلوا لو الشركات تنافست ليس فقط على أساس مساهمتهم الاقتصادية، ولكن على أساس مساهمتهم في التقدم الاجتماعي. |
| İşin temeline parayı koymak pek akıllıca olmaz sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن من الحكمة ألا نسوى الأمور على أساس المال |
| Matematiğin kalıpları sadece mimarlığın temeline inip çok genel ifadelerle düşündüğünüzde açık bir hal alır. | Open Subtitles | فقط عندما تبلغ أساس البناء وتفكر في حدود عامة جداً، عندها ستصبح أنماط الرياضيات واضحة. |
| Artı, başlangıç için Aquaman'den daha büyük hayran temeline sahipti. | Open Subtitles | ناهيك أن الكتاب الهزلي قاعدته الجماهرية أكثر من رجل الماء. |
| Artı, başlangıç için Aquaman'den daha büyük hayran temeline sahipti. | Open Subtitles | ناهيك أن الكتاب الهزلي قاعدته الجماهرية أكثر من رجل الماء. |
| Evrim temeline dayanan bir cevap sana uyar mı? | Open Subtitles | هل توافق على إجابة مبنية على أساس سلم التطور؟ |
| Yani, performansımın temeline işledi. | Open Subtitles | يعني أنا أعتقد أنه خاط كما أساس أدائي. |
| Sayın yargıç, bu bağımsız yargı sisteminin temeline doğrudan bir saldırıdır. | Open Subtitles | شرفك، وهذا هو هجوم مباشر على أساس وجود سلطة قضائية مستقلة . |
| Beni de otelin temeline gömecek. | Open Subtitles | وسيدفنني تحت حجر أساس الفندق |
| Birlik bilinmesi gerekenler temeline dayanıyor. | Open Subtitles | المُنظمة تعمل على أساس سرّي. |