"temelini oluşturuyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأساس
        
    Ve bize gösterdiği şeylerden bir tanesi de duyguların mantıktan ayrı olmadığı, tam tersi onlar mantığın temelini oluşturuyor çünkü neye değer vereceğimizi bize söylüyorlar. TED واحد الاشياء التي عرضها لنا انا العواطف غير منفصلة عن الادراك, بل انها الأساس لهذا الادراك لانها تخبرنا مالذي نقيسه
    İnsan hakları üzerindeki çalışmaları tüm uluslararası insan hakları örgütlerinin temelini oluşturuyor. TED عملها في مجال حقوق الإنسان حقاً بمثابة الأساس لجميع مؤسسات حقوق الإنسان العالمية.
    Ancak insanlar, hatta çok farklı insanlar bile, birbirlerini çok görünce birbirlerini tanıyorlar ve bu da ilişkilerin temelini oluşturuyor. TED ولكن عندما يرى الناس، حتى المختلفون منهم، بعضهم البعض كثيراً، فإنهم يطورون الألفة، وهذا يخلق الأساس الوطيد للعلاقات.
    Ancak Weishaupt'u, Illuminati'yi kurmaya teşvik eden fikirler yine de yayıldı, günümüzdeki birçok Batı devletinin temelini oluşturuyor. TED لكن الأفكار التي دفعت وايسهاوبت إلى إيجاد المتنورين استمرت بالانتشار، لتصبح اليوم الأساس للعديد من الحكومات الغربية.
    Bu da duygusal zekanın temelini oluşturuyor. TED و هذا يخلق الأساس للذكاء العاطفي.
    Eğer bu tanıdık geliyorsa, sebebi Güller Savaşı olarak da bilinen tarihsel çatışmanın, Game of Thrones' da yer alan çoğu sahnenin temelini oluşturuyor oluşudur. TED إن كان ذلك يبدو مألوفًا فإنه بسبب الصراعات التاريخيّة المعروفة بـ "حروب الورود" التي كانت بمثابة الأساس للكثير من دراما مسلسل "صراع العروش"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more