Toksikoloji sonuçları temiz çıktı. | Open Subtitles | المخدرات؟ فحص السموم نظيف لكنه أصيب برصاصة |
İki kişi yemek hazırlıyor, iki servis elemanı var. Hepsi taramada temiz çıktı. | Open Subtitles | كان هناك شخصان يحضّران الطعام وآخران يقدّمانه، وفحصهم نظيف |
Kan ve idrar testleri temiz çıktı. Vücudunda uyuşturucu kullandığına dair herhangi bir iz yok. | Open Subtitles | عادت فحوص الدم و البول نظيفة لا أثر للمخدرات بجسده |
MRI temiz çıktı. Bu her ne ise beyninizde değil. | Open Subtitles | صورة الرنين كانت نظيفة المشكلة ليست بمخك |
temiz çıktı. | Open Subtitles | لم يكن لديه شيء. |
Güven bana dostum, bu sabah idrarım temiz çıktı, o yüzden biraz içtim. | Open Subtitles | ثق بي يارجل , بولي كان نظيفا هذا الصباح لذا انا بخير لمدة |
Test sonuçların temiz çıktı. Kanserinden eser kalmadı. | Open Subtitles | نتائج الاختبار عادت سليمة سرطانك قد انتهى |
Otoparktaki olay için getirdik. temiz çıktı. | Open Subtitles | جلبناه إلى هُنا لسرقة السيارات وأغراض أخرى، إنّه نظيف. |
Hatta, kokain izi buldum gömleğinde, fakat ilaç testi temiz çıktı. | Open Subtitles | كما وجدتُ أيضاً آثار بقايا كوكايين على قميصها، ولكن فحص السموم التمهيدي نظيف. |
Kan tetkikleri ve LP temiz çıktı. | Open Subtitles | فحص الدم و الفقرات القطنية نظيف |
Zehir testi temiz çıktı. Şu an uyuşturucu kullanmıyor demektir. | Open Subtitles | فحص السموم نظيف - هذا يعني أنه لم يتعاطها وقتها - |
Tüm gönderilerini aldım, onun sayfalarına bağlanan herkesinkini hem de çatlak eski eş veya süper güçlü takipçi sapık falan umarak ama temiz çıktı. | Open Subtitles | لقد تصفحت كل رسائله على الإنترنت، أي شخص متصل بمراسلاته، أملاً بالعثور على خليلة سابقة مخبولة أو مترصدة مهووسة به، ولكنه نظيف. |
Beynindeki taramaların hepsi temiz çıktı. Şimdi sıra vücudunun geri kalanındaki sarkomun peşine düşmeye geldi. | Open Subtitles | كل نقاط السرطان في الدماغ نظيفة الآن سنذهب لباقي جسدك |
Röntgen temiz çıktı. Bağırsak iltihabı veya karın ağrısı yok. | Open Subtitles | الأشعة السينية نظيفة ليس لديها التهاب القولون القوبائيّ |
İki gün sonra kusması durdu ve MR sonuçları temiz çıktı. | Open Subtitles | وبعد يومين توقف التقيأ وكانت أشعتها المغناطيسية نظيفة. |
- Serum temiz çıktı. | Open Subtitles | نتائج أختبار القسطرة الوريدية جائت نظيفة |
Amerikalı eşinin elleri temiz çıktı. | Open Subtitles | زوجة أمريكيه الأيدي كَانتْ نظيفة |
temiz çıktı. | Open Subtitles | لم يكن لديه شيء. |
Kan testin temiz çıktı, ancak saçların eroin kullandığını gösteriyor. | Open Subtitles | فحص الدم خاصتك كان نظيفا ولكن شعرك أظهر أثار تعاطي هيرويين |
Haberler iyi. Sonuçlarınız temiz çıktı. | Open Subtitles | أخبار جيدة، فحوصك عادت سليمة. |
Shimotomo ailesinin organize suç örgütleriyle bağlantısı olduğu iddiası üzerine Japon hükümetinin yaptığı soruşturmada şirket temiz çıktı. | Open Subtitles | الحكومات اليابانية المستثمرة (في عائلة (شيموتومو تم ربطها بجرائم منظمة قاموا بتنظيم مستندات الربع الأخير بشكل جيد |
İç Güvenlik Bakanlığı incelemelerinde uçaktaki herkes temiz çıktı. | Open Subtitles | لم يُشار إلى واحد من اولئك المسافرين من قبل وزارة الأمن الوطني |
MRI temiz çıktı. Frontal lobda tümör yok. | Open Subtitles | الرنين المغناطيسي كان نظيفاً لا يوجد ورم بالفص الأمامي للمخ |
Toksin raporları temiz çıktı. Tecavüz iddiası sonuçsuz kaldı. | Open Subtitles | فحص السموم، جاء سلبياً أدوات الإغتصاب، لم تكن حاسمة |