Bir yüzeyin dışında bir şekil yarattığımızı ve bu sayede kendi kendini sadece suyla temizlediğini düşünün. Yaprakların yaptığı budur. | TED | تخيل إمكانية إنتاج شكل على خارج سطح ما بحيث ينظف نفسه بالماء فقط. هذا ما تفعله الورقة. |
İnsanlar tuvaletlerini kimin temizlediğini bilmek istemezler. | Open Subtitles | الناس لا يريدون أن يعرفوا من ينظف مراحيضهم |
- Benim. Senin caddeyi temizlediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد قالوا لي انك تعمل هنا في هذا الشارع ولكن لم اكن اعلم انك تقوم بتنظيفه |
Catherine Allen, Leigh'nin karavanını cuma günü işten sonra temizlediğini ve cumartesi günü Santa Rosa'ya gittiğini söylemiş. 7 Ağustos 1971. | Open Subtitles | حسنا كاثرين ألين قالت ان لاي نظف مقطورته يوم الجمعة بعد العمل وحركها إلى سانتا روزا يوم السبت السابع من أغسطس 1971 |
Bizi şimdi vurursan sadece, ondan kalan pislikleri temizlediğini hatırlayacaksın. | Open Subtitles | لو قتلـتنا الآن كل ما ستتذكره أنك نظفت ما فعلـه |
Bana, kötü bir şeyler olduğu zaman evi nasıl temizlediğini anlatmıştın, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تعرفين ما تقوليه لي دائماً لتنظيف المنزل عندما يحدث أي شيء سيىء ؟ |
Havuzda ayağını temizlediğini belli etmemeye çalışıyor ama ayağını temizlediği çok belli. | Open Subtitles | من الواضح أنه ينظف قدمه في حوض السباحة بدون أن يبدو أنه ينظف قدمه في حوض الإستحمام |
Kimse vurulan fahişeler hakkında bir şey yazmıyor çünkü birisinin etrafı temizlediğini düşündüklerini itiraf edemiyorlar. | Open Subtitles | من المجتمع" لا احد يكتب عن ان العاهرات يطلق النار عليهن لأنهم لن يعترفوا بأنهم يظنون ان ذلك ينظف المكان |
Belki adam şehri temizlediğini düşünüyordur. | Open Subtitles | ربما هذا الرجل يظن انه ينظف المدينة |
Evet. Uyandığında Lee'nin evi temizlediğini görmüş. | Open Subtitles | أجل، لقد أستيقظت ورأته ينظف |
Birisinin dün gece onu kullandıktan sonra temizlediğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أن هناك من استخدمه ثم قام بتنظيفه |
Humphreys olay yerini temizlediğini itiraf etti, ama neden kumarhanenin park yeri? | Open Subtitles | حسناً, (هامبريز) اعترف بتنظيفه لمسرح الجريمة,ولكن لماذا بموقف الكازينوا؟ ولماذا يلقى (هامبرز) بجسد (آمبر) هناك؟ |
Kapıcım birinin gelip temizlediğini söyledi. | Open Subtitles | بوابي قال بأن أحدهم قد نظف المكان بأكمله |
Luke ise, komadaki bir gencin odasını iki kere temizlediğini söyledi: Çünkü altı aydır başında nöbet tutan babası, ilk seferinde Luke'un odayı temizlediğini görmemiş ve öfkelenmişti. | TED | ثم لووك الذي نظف الأرضية مرتين يوميًا في غرفة شاب أصابته حالة غيبوبة لأن والد هذا الفتى الذي ظل يراقب ابنه طوال ستة أشهر لم ير لووك ينظفها أول مرة، وكان الأب غاضبًا لهذا السبب. |
Bana arabayı yola çıkmadan hemen önce temizlediğini söyledi. | Open Subtitles | اسمه " فرجسون " وقد نظف السيارة قبل ذهابهم |
Özellikle bunu temizlediğini nasıl biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرفين انك نظفت هذا بالذات؟ |
Dönüp de yüzünü temizlediğini görürsem pişman olursun. | Open Subtitles | سوف تندم على عودتي وإيجاد أنك نظفت وجهك |
Kur'an'ın güzelliğinin yüreğindeki pisliği temizlediğini söylemiş. | Open Subtitles | قال أن حلاوته نظفت قلبه. |
Meclis üyesinin kim olduğunu biliyordun. Sokakları temizlediğini duymuştun. | Open Subtitles | كنت تعلم من هو عضو المجلس، وسمعت أنه في سبيله لتنظيف الشوارع |
Patronu tam bir saatte bir araba temizlediğini söylemiş. | Open Subtitles | رئيسه يقول يستغرقه ساعة كاملة لتنظيف كلّ السيارات. |