| Aslında senin bunu temizlemesi için birini çağırman gerekiyor. | Open Subtitles | أتدرين، على الأرجح يتصلوا بأحدهم لينظف هذا وراءهم. |
| Kendi pisliğini temizlemesi için bir eniği göndermezsin. | Open Subtitles | - لا انت لا ترسل جرو لينظف مخلفاته |
| Temizlikçi kadın tutmalısınız. Evimi temizlemesi için para ödediğim bir kadın var. | Open Subtitles | عليكن الحصول على سيّدة تنظيف، لدي إمرأة أدفع لها لتنظيف شقّتـي. |
| Sence birisi cinayet işleyince ortalığı temizlemesi için çağırdıkları bir adam mı var? | Open Subtitles | إذاً ، شخص يرتكب جريمه ، و تضن ان هناك شخص يتصلون به لتنظيف الفوضى |
| Propalid olayındaki kanıtları temizlemesi için, Agrius kesinlikle bu adamı tutmuş. | Open Subtitles | "اجريوس"استخدمته بالتأكيد للتخلص من ادله "بروبلايد" |
| Evi temizlemesi için mükemmel bir kadın buldum. | Open Subtitles | حسنا، سآتي لك بسيدة تنظيف ممتازة لتنظف البيت |
| Ama Ürdün Vadisi'nde işler er ya da geç ters gittiğinde, kıvırıp, pisliği temizlemesi için İsrail'e bırakacak. | Open Subtitles | ولكن ما أن تسوء الأمور (في (غور الأردن (فسيدير ظهره ليترك لـ(إسرائيل تصويب الأمور |
| Pisliği temizlemesi için kiralık katil tuttum. | Open Subtitles | عينت قاتل مأجور لينظف الفوضى |
| Bunu temizlemesi için birini çağırabilir misin? | Open Subtitles | يا (ميتشيل) هلا تحضر أحدا لينظف هذا؟ |
| Bunu temizlemesi için birini çağırabilir misin? | Open Subtitles | يا (ميتشيل) هلا تحضر أحدا لينظف هذا؟ |
| Yanan parçalarını temizlemesi için birini zorlardım seni birdaha asla düşünmezdim. | Open Subtitles | لأذهنت شخصًا لتنظيف رماد جثّتك وما كنت سأفكّر فيك ثانيةً. |
| Bakıma muhtaç hale düşürdüğün bu evi temizlemesi için tuttuğum temizlikçi. | Open Subtitles | المرأة الودودة التي وظّفتها لتنظيف البيت الذي تركتَه بحاجة للترميم. |
| Kordonun içine senin pisliğini temizlemesi için gönderdiğin şu polis var ya? | Open Subtitles | الشُرطي الذي أرسلتيِه إلى الحاجز الوقائي لتنظيف الفوضى التي عملتيها؟ |
| Neden bunları temizlemesi için favori hemşiremizi çağırmıyoruz? | Open Subtitles | لما لا نحضر ممرضتك المفضلة لتنظيف هذا ؟ |
| Kadına temizlemesi için otuz gün vermişler. | Open Subtitles | أعطوها ثلاثون يوما لتنظيف المكان |
| Bu sadece kötü bir orospu çocuğu değil, aynı zamanda diğer tüm orospu çocuklarını temizlemesi için gönderdikleri o adam. | Open Subtitles | إنهُ ليسَ مجردَ شخص شرير قويّ، أخر. "إنهُ الرجلُ الذي يتمُ إرسالهُ للتخلص من الأشرارِ الأقوياءِ الأخرين!" |
| Bu sadece kötü bir orospu çocuğu değil, aynı zamanda diğer tüm orospu çocuklarını temizlemesi için gönderdikleri o adam. | Open Subtitles | إنهُ ليسَ مجردَ شخص شرير قويّ، أخر. "إنهُ الرجلُ الذي يتمُ إرسالهُ للتخلص من الأشرارِ الأقوياءِ الأخرين!" |
| Bu sadece iş anlaşmazlığı gibi görünmüyor, biliyorum fakat bizce Paulie Pennies'i cesedi temizlemesi için kim tuttuysa Paulie'yi de ne olur ne olmaz diye öldürmüş olabilir. | Open Subtitles | أعرف أن هذا لا يبدو تماماً "مجرد عمل" ولكننا الآن نفكر في أياً كان الذي دفع لـ(بولي بانيس) للتخلص من الجثة |
| Evi temizlemesi için mükemmel bir kadın buldum. | Open Subtitles | حسنا، سآتي لك بسيدة تنظيف ممتازة لتنظف البيت |
| Ama Ürdün Vadisi'nde işler er ya da geç ters gittiğinde, kıvırıp, pisliği temizlemesi için İsrail'e bırakacak. | Open Subtitles | ولكن ما أن تسوء الأمور (في (غور الأردن (فسيدير ظهره ليترك لـ(إسرائيل تصويب الأمور |