Şimdi, cam bölmesi orta bir yükseklikte 178 cm olarak temizlenmiş. | Open Subtitles | الآن ، تلك النافذة تم تنظيفها من مركز طول 5 أقدام |
Bu şey son zamanlarda ateşlenmemiş ya da yeni temizlenmiş. | Open Subtitles | هذا إما أنّه لم يُستعمل مؤخرا أو تمّ تنظيفه للتو. |
Sonra onlar buraya getirim, ve para temizlenmiş olur. | Open Subtitles | ثمّ يَستوردونَهم يَدْعمونَ هنا، والمال نظيف. |
- Her şey temizlenmiş. Aklanıp paklanmış. Sanki kimse girmemiş gibi. | Open Subtitles | أعني أنها كانت نظيفة وخالية، بلا آثر لوجود شخص بها |
Son zamanlarda temizlenmiş ya da yeniden cilalanmışsa gösterecek. | Open Subtitles | سوف تخبرنا لو أن اللوحة نظفت وأعيد تلميعها مؤخراً |
Hodgins, temizlenmiş kaburgaları buraya getirdi, henüz onları bir araya getirme şansım olmadı. | Open Subtitles | شظية ضلع من مسح العينات لذلك لم تتح لي فرصه الىالانلتجميعها. |
Ama bütün silahlar temizlenmiş, bu da alışılmadık bir şey, ama bir iz bulabildik. | Open Subtitles | لكن مسحت جميع الأسلحة، وهو أمر غير اعتيادي، لكنا تمكنا من سحب بصمة جزئية |
Kerdi kardı faturası bile yok. Bu yer temizlenmiş. | Open Subtitles | و لا يوجد حتى فاتورة كارت الائتمان لقد تم تنظيف المكان |
Bu sabah mazeretsiz olarak işe gelmemiş. Dairesini kontrol ettik - temizlenmiş. | Open Subtitles | تغيب عن العمل صباح اليوم تحققنا من شقته , تم تنظيفها |
Yün kazak. Yeni temizlenmiş gibi. | Open Subtitles | إنها سترة من صوف يبدو أنهُ تم تنظيفها مؤخرًا |
Bu araba temizlenmiş, zırpalanmış ve tekrar boyanmış, bu halı yeni. | Open Subtitles | هذه السيارة تم تنظيفها وتلميعها وأعيد طلاؤها، والبساط جديد |
Elimden geldiğince temizlenmiş halim zaten, adi herif. Oğlumuzla mahkemeye gidebileyim diye bütün sabah temizlenmeye çalıştım. | Open Subtitles | هذا أقصي ما استطعت تنظيفه أيها الوغد حاولت أن اعدل مظهري قدر الإمكان لأذهب للمحكمة لابننا |
-Topuz temizlenmiş ve yine yatak başlığına takılmış, ama katil vidasını silmeyi ihmal etmiş. | Open Subtitles | المقبض تم تنظيفه واُعيد الى مكانه, ولكن القاتل اهمل تنظيف قاعدته. |
Böylece fil temizlenmiş, kuş da karnını doyurmuş olur. | Open Subtitles | الفيلة تحصل علي جلد نظيف والطيور تحصل على الطعام |
Böyle bir şeyi kim yapar? Arkadaşlar bu yerin her tarafını inceledi. Amansız bir şekilde temizlenmiş, şunun dışında ve başka bir yerin daha dışında. | Open Subtitles | الشباب تفقدوا المكان كله إنه نظيف جداً، ما عدا هذه البقعة |
O da temizlenmiş mi? | Open Subtitles | العجلات الأمامية بشكل جيد نظيفة للغاية ؟ |
Günah çıkarmadan sonra temizlenmiş ruhlarımızla sinemaya giderdik. | Open Subtitles | بعد اعترافات، ذهبنا إلى السينما مع النفوس نظيفة. |
Bu kemik temizlenmiş ve işlenmişse olur. | Open Subtitles | يحدث هذا فقط فيما إذا كانت العظام قد نظفت و عولجت |
Odada kalanlar iki gün önce çıkmış. Dün oda temizlenmiş ve kapatılmış. | Open Subtitles | المقيمين خرجوا منذ يومان الحجرة نظفت بالأمس |
Tüm dosyaları ve defterleri gitmiş, dijital hafızaları temizlenmiş. | Open Subtitles | واختفت كل ملفاته ودفاتره وتم مسح جميع الأقراص الصلبة |
Sunucu temizlenmiş. Herşeyi silmiş. | Open Subtitles | -الـ"سيرفر" مُسح كلياً، لقد مسحت كل شيء |
Taksi, o binmeden temizlenmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه تم تنظيف سيارة الأجرة قبل أن يركب. |
Selam. Olay Yeri raporu henüz geldi. Pizzacının arka kapı kolu temizlenmiş. | Open Subtitles | مرحباً، لقد إستلمتُ تقرير وحدة الجرائم، مقبض الباب الخلفي لمحلّ البيتزا تمّ مسحه |
Evet, sanırım tamamen silinip temizlenmiş. Hiçinde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أجل، لكن أعتقد أنّه مُسح كلّيا. |
Mükemmel durumda, bilenmiş ve temizlenmiş. | Open Subtitles | في حالة ممتازة، مشحوذةً ونظيفه |
Terebentin ile temizlenmiş. Kandan eser yoktu. | Open Subtitles | لقد نُظف تماماً بالتربنتين لا توجد علامات على الدماء |
Minibüsün içi bir çeşit kimyasalla... ve limonatayla temizlenmiş. | Open Subtitles | تم محو وتنظيف المركبة من الداخل مع نوع ما من المواد الكيميائية وعصير اليمون |
Seri numarası,...temizlenmiş. | Open Subtitles | الرقم المتسلسل.. لقم تم محوها من الملفات. |