| Dün mesela, tenis kortunda Claire ile sevgilisini seyrediyordum. | Open Subtitles | بالأمس، على سبيل المثال, في ملعب التنس.. كنت أشاهد ذانك العاشقان, |
| tenis kortunda kalp krizi geçirdi. | Open Subtitles | لقد مات بنوبة قلبية فى ملعب التنس |
| YıIda iki kere, onların tenis kortunda yükselen büyük bir çadır görebilirsin ve Abbott kızlarından birinin doğum gününde herkes bu çadırı görebilirdi birinin mezuniyetinde ya da biri koleje giderken görülebilirdi. | Open Subtitles | على الأقل مرتين في السنة ترى خيمةً كبيرة تغطي ملعب التنس .. والكل يلاحظ إن كان عيد الميلاد لأحدى الفتيات الثلاث أو يوم التخرج أو السفر لأجل الكلية |
| Neden Perry bana 10'unda tenis kortunda öldüğünü söyledi? | Open Subtitles | لماذا اخبرنى تيرى انه مات فى 10 اكتوبر فى ساحة التنس ؟ |
| tenis kortunda kendini bir kıza çıplak gösterdiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنه كشف عورته لبنتٍ في ساحة التنس. |
| Yapılması için kullanılan çimento bir tenis kortunda kullanılana eş değer. | Open Subtitles | سيستهلك أسمنتاً بقدر ما يستهلكه ملعب تنس من الحجم الاعتيادي |
| Bir kız tenis kortunda öldürüldü. | Open Subtitles | فتاة قتلت في ملعب تنس |
| Geri döndüğünde seni tenis kortunda görmek istiyorum. | Open Subtitles | عندما تعود سأراك في ملعب التنس |
| Kapalı tenis kortunda. | Open Subtitles | ملعب التنس الداخلي |
| tenis kortunda kendiliğinden öldü. | Open Subtitles | لقد مات فى ملعب التنس |
| "Bizi tenis kortunda bulabilirsiniz." | Open Subtitles | أنت ستجدنا في ملعب التنس |
| Hadi gel bu hayal kırıklıklarımızı tenis kortunda atalım. | Open Subtitles | لنأخذ الاحباط خارج ملعب التنس |
| tenis kortunda yalnızken, sadece... | Open Subtitles | لوحدك في ملعب التنس انت فقط |
| - tenis kortunda söyledin. | Open Subtitles | في ملعب التنس |
| Herkes bunu da bilir, Tom tenis kortunda da eşsizdir. | Open Subtitles | وكما يعرف الجميع أيضا ـ(طوم )ـ لا مثيل له فى ساحة التنس |