Komplolar ve teorilerle ilgili eğitimini tamamlamak için gerçek bir komplo. | Open Subtitles | مؤامره حقيقه لأنهي تعليمك عن المؤامرات و النظريات الخاصه بها |
Yani, bu dönemi yararsız teorilerle boşa harcamak yerine konunun içine balıklama atlayacağız ve daha en başta hayali bir şirket yaratacağız. | Open Subtitles | لذلك، بدلاً من أن أهـدر وقتـكم فيهـذاالفصـلالدراسـي... في العـديد من النظريات ... ،عديمـةالنفـع... |
teorilerle ilgilenmiyorum artık. Gerçeklere bakacağım. | Open Subtitles | انتهيت من النظريات سأحول الي الوقائع |
Sizi rakip medeniyetler hakkındaki akademik teorilerle sıkmayacağım. | Open Subtitles | لن أضجرك بالنظريات الأكاديمية حول تنافس الحضارات |
Cinayetler saçma varsayımların olduğu hayali teorilerle çözülmüyor. | Open Subtitles | الجرائم كما تعلم لا تحل بالنظريات الواهمة التخيلية |
Unutulan ama elzem bir üçüncü terim yüzünden -- veri aynı zamanda muhalif teorilerle de uyumlu olabilir. | TED | بسبب فكرة ثالثة مهمة لكن منسية وهي أن البيانات قد تتطابق مع نظريات منافسة |
Onlara mı benziyor? Şu an Boise Polisi çeşitli teorilerle ilgileniyor. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر، تقوم شرطة (بويزي) بمناقشة العديد من النظريات |
Ve bu yüzden bunu yaptık -- Kimya Keşif Merkezi'ndeki web sitemize göz atarsanız, ülke genelinden birçok insanın dersleri nasıl yeniden tasarladığımızı, işbirliğine ve teknoloji kullanımına nasıl dikkat çektiğimizi, kampüsümüzdeki biyoteknoloji şirketlerinde oluşan problemleri nasıl kullandığımızı, ve öğrencilere teorileri vermeden, bu teorilerle nasıl uğraşmalarını sağladığımızı görmek için geldiklerini göreceksiniz. | TED | ولذلك قمنا -- لو نظرتم إلى مركز استكشاف الكيمياء على موقعنا الالكتروني، سوف ترون أشخاص يأتون من كل مكان في الدولة ليروا كيف نحن نعيد تصميم مقرراتنا التعليمية، مع التركيز على التعاون، واستخدام التكنولوجيا، واستخدام مشاكل تتعرض لها شركاتنا للتكنولوجيا الحيوية في جامعاتنا، وعدم إعطاء طلابنا النظريات، وإنما جعلهم يكافحون لإيجاد تلك النظريات. |
Etrafınıza bakın. Bu kitapların tamamı farklı teorilerle dolu. | Open Subtitles | انظر حولك ، هذه الكتب ملأى بالنظريات |
Çünkü bu, muhalif teorilerle de uyumludur. | TED | لأن هذا لا يزال متناسقاً مع نظريات منافسة |
Ve bu da doğrulama sapmasının üçüncü örneğidir: muhalif teorilerle uyumlu olsa bile veriyi kanıt olarak kabul etmek. | TED | وهذا هو المثال الثالث على الإنحياز التأكيدي: قبول البيانات كدليل حتى لو كانت متناسقة مع نظريات أخرى منافسة |
Ve veri bir kanıt değildir-- eğer karşıt teorilerle uyumlu ise teoriyi destekleyici olmayabilir. | TED | والبيانات ليست أدلة قد لا تكون داعمة في حال كانت متناسقة مع نظريات منافسة |