Biliyor musun, hep Cassius'un cinayet mahalline geri döndüğü, onu soruşturanları izlediği teorisi vardı bende. | Open Subtitles | إن لي نظريه بأن "كاشياس" يعود لأماكن جريمته و يراقب المحققين |
Bir kız arkadaşımın bir teorisi vardı. | Open Subtitles | صديقه لى كان عندها نظريه |
Bundy'yle röportaj yaptığımda pornoyla ilgili bir teorisi vardı. | Open Subtitles | عندما قابلت باندي كانت لديه نظرية عن الإباحية |
Shane'in ise sen ve samuraylarla ilgili çılgın bir teorisi vardı. | Open Subtitles | (شين) كانت لديه نظرية جامحة عنك و عن مقاتل من الساموراي |
Onun, küçük kaba davranışların kızgınlık ve şiddet gibi daha büyük sorunlara yol açabildiği teorisi vardı. | TED | وكان لديها نظرية بأن تلك الأفعال الصغيرة الفظة قد تؤدي إلى مشاكل أكبر كالعدوانية والعنف. |
Helikopterden atlama nedeninle ilgili ilginç bir teorisi vardı. | Open Subtitles | كانت لديها نظرية مثيرة حول سبب قفزك من المروحيّة |
Ama Mason'ın bir teorisi vardı. | Open Subtitles | أجل . لكنه فشل لكن ماسون كان لديه نظرية |
Her neyse onun şöyle bir teorisi vardı. | Open Subtitles | المهم، لديه نظرية ما. |
Onun bir teorisi vardı. | Open Subtitles | لديه نظرية |
Bir kız arkadaşımın bir teorisi vardı. | Open Subtitles | واحدة من صديقاتي كان لديها نظرية |
- Amanda'nın bu konuda bir teorisi vardı. - Umurumda değil. | Open Subtitles | -أتدرين، (آماندا)، لديها نظرية حول ذلك |
- Çünkü Phyllis'in bir teorisi vardı. | Open Subtitles | لأنّ (فيليس) لديها نظرية. |