Yaptığımız testlerde kristalin molekül seviyesindeki vibrasyonlara tepki verdiğini gördük. | Open Subtitles | تشير الاختبارات الأولية أن البلورة تستجيب للمستوى الجزيئي للذبذبات الصوتية. |
Program, kullanıcının hangi hikayelere tepki verdiğini öğreniyor ve istediğin türden daha çok hikaye getiriyor, uygun hikayelerin dağıtım sistemi gibi | Open Subtitles | البرنامج يتعلم أي نوع من الأنباء تستجيب لها ويعطيك المزيد مما تريد كنظام خدمي أو إسترسال روائي مفضل |
Doktor alerjik bir tepki verdiğini söyledi. | Open Subtitles | قال الطبيب أنه ستكون لديك ردة فعل الحساسية |
İki yıl önce Serena'yla ben o korkuyu yaşadığımızda nasıl tepki verdiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر كيف كانت ردة فعلك قبل سنتين مضت؟ عندها تملكنا الخوف أنا وسيرينا |
Sağlık ekibi, Sark'ın kullandığı bir şeye alerjik bir tepki verdiğini düşünüyor. | Open Subtitles | إعتقادات ميدتيتش هو لربما كان يعاني من ردّ فعل حسّاس إلى الشيء سارك إستعمل عليه. |
Uzaylının ben ultrason uygulamaya çalışırken nasıl tepki verdiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | اتتذكر كيف كان رد فعل العريب عندما شغلتها؟ |
Beynin kahkaha duyunca nasıl tepki verdiğini anlamak için tarama cihazı kullandık. | TED | إستخدمنا الماسح الضوئي لنرى كيف يستجيب الدماغ حين سماعنا الضحك. |
Antibiyotiklere nasıI tepki verdiğini görmemiz gerek. | Open Subtitles | علينا رؤية استجابتك للمضادات الحيوية. |
Şebekenin hiç böyle tepki verdiğini görmemiştim. Altlarına sıçmışlar | Open Subtitles | لم ارى ابداً شبكة الانترنت تستجيب هكذا، اهم خائفون جداً |
Yüzlerce farklı insanın genomlarının aynı uyarıya nasıl farklı tepki verdiğini tek bir tüpte test edebilecek yeni bir yol geliştiriyoruz. | TED | ونطور طريقة لنجربها في أنبوبة منفردة عن كيف أن الخلايا بمعية المئات من مجموعات الجينات المختلفة للبشر تستجيب بشكل مختلف لنفس الحافز. |
NasıI tepki verdiğini görüyorsun. | Open Subtitles | هل هذه هي الطريقة التي تستجيب بها.. |
Komiser bizi aradı. Anestezi sırasında tepki verdiğini söyledi. | Open Subtitles | الكابتن اتصل علينا وقال انها ردة فعل من التخدير |
Demek istediğim, iki ajan birlikte olunca teşkilatın nasıl tepki verdiğini biliyorsunuz. | Open Subtitles | أقصد، تعرفان كيف ستكون ردة فعل الوكالة إن كانت هناك علاقة بين إثنين من عملائها. |
Biraz üstüne düşündüğünde annenin başka bir tepki verdiğini düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | حسناً, الآن لو فكرتي بالموضوع حقاً هل تتخيلين أن تكون لأمك ردة فعل أخرى ؟ |
Çalışmayı ilk gördüğünde nasıl tepki verdiğini hatırlasana. | Open Subtitles | أتذكر كيـــف كانت ردة فعلك الأولى عندما شاهدت عملنا. |
Basın aşırı tepki verdiğini halka açık bir şekilde kanıtın olmadan bir profesörü itham ettiğini söyleyecektir. | Open Subtitles | الصحافة ستقول أنك تبالغ في ردة فعلك بالعلن تدين بطلًا نسويًا بلا دليل |
Dün gece için cidden aşırı tepki verdiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لا أظنّكِ فقط... تبالغينَ في ردّ فعلكِ على الليلةِ البارحة |
Amaç herkesin nasıl tepki verdiğini görmek. | Open Subtitles | كان هدفي هو مراقبة ردّ فعلِ كلٍّ منكم |
Bu tür bir teknolojinin Amerika ordusunda kullanıldığını anladıklarında, dünya hükümetlerinin nasıl tepki verdiğini hayal edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تتخيلي كيف كان رد فعل الحكومات في العالم عندما أدركوا استخدام هذا النوع من التقنية في الجيش الأمريكي |
Bunları birleştirdiğimizde, bütün bu çalışmalar beynin görüntü ile zevki birleştirerek güzelliğe otomatik olarak tepki verdiğini gösteriyor. | TED | تقترح هذه الدراسات معا أن دماغنا تلقائيا يستجيب للجمال من خلال ربط الرؤية والمتعة. |
- Bu kablolar deneylere nasıl tepki verdiğini gösterecek. | Open Subtitles | "ستمكنني هذه الأسلاك من تتبع استجابتك للتجارب" |
..aşırı tepki verdiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | تجاة فتاة في الـ19 من العمر تسمح لوادتها للبيع منزلها؟ ث |
nasıl tepki verdiğini görmek için, biraz yem attım. | Open Subtitles | رميتُ له بعض الكلمات , تظاهرتُ بالضّعف ببعض المناورات و أنظر كيف ستكون ردّة فعله |