"tespit etmek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتحديد
        
    • لرصد
        
    • للتعرف على
        
    • لكي يحدد
        
    • على أمل التعرف على
        
    • للكشف عن
        
    Üzerinde bu yansıtıcı aygıtın bulunduğu nesneleri boşlukta tespit etmek için kullanılır. TED يتم استخدامه لتحديد موقع أجسام في الفضاء تتوفر على علامات عاكسة عليها.
    Gilroy'un bulunduğum yeri tespit etmek için telefonumu kullandığını düşünüyorum. Open Subtitles لقد رميت هاتفي اعتقد ان جلروي يستخدم هاتفي لتحديد مكاني
    Willow, yerini tespit etmek için küçük bir büyü yapabilir misin? Open Subtitles ويلو , نعتقد بأنه يمكنك مساعدتنا بتعويذة لتحديد المكان ؟
    Battaniyeyle fırlatma, bir zamanlar uzaklardaki av hayvanlarını tespit etmek için en iyi yöntemdi. Open Subtitles كانت رمية البطانية ذات مرةٍ الطريقة الامثل لرصد حيواناتٍ بعيدة لصيدها،
    Arjantin'de cunta tarafından öldürülen çocukları tespit etmek için diş genetiklerini kullanmış. Open Subtitles لقد قامت باستخدام جينات سنّية للتعرف على الأطفال الذين قتل أهاليهم من قبل الحكومة العسكرية الأرجنتينية
    Daha önce bu kediler yalnızca bir an için filme alınabilmişti ve sadece yerlerini tespit etmek için bile yeni kızılötesi kameralara ihtiyacı var. Open Subtitles فقط لقطات بسيطة أخذت لهذه القطط على الكاميرا وفقط لكي يحدد مكانهم هو يحتاج إلى كاميرا ليليّة
    Kimliğini tespit etmek için çevreyi soruşturacağız. Open Subtitles لذا سنبحث بالمنطقة على أمل التعرف على هويتها.
    Bir eczacı, sahte ilaçları herhangi bir yerde tespit etmek için yeni bir yöntem buluyor. TED وهناك صيدلي جاء بطريقة جديدة للكشف عن الأدوية المغشوشة في أي مكان.
    Doktor tümörün tam yerini tespit etmek için kullanacak. Open Subtitles سيستخدم الطبيب الصور ثلاثيّة الأبعاد لتحديد موضع النمو الدقيق
    Düşmanın yerini tespit etmek için sesi kullanmak en eski savaş tekniklerinden biridir. Open Subtitles إستعمال الصوت لتحديد موقع عدو واحدة من أقدم تقنيات الحرب
    Yetkililer, kurbanı ölüme terk eden bu şahısların kimliğini tespit etmek için halktan yardım istiyor. Open Subtitles و تطلب السلطات عون الناس لتحديد هذين الرجلين اللذين تركاها لتموت
    15 yıl önceki tıbbi kayıtlarına ulaşırsak yerini tespit etmek için faydalanabiliriz. Open Subtitles إذا حصلنا على سجلاتها الطبيّة لتلك الفترة، فيمكننا استخدامها لتحديد المكان
    Tetikçinin nerede durduğunu tespit etmek için, ...kurşunun yörüngesini hesaplamaya ihtiyacınız var. Open Subtitles لتحديد مكان وقوف مُطلِق النار يجب أن نحسب مسار الرصاصة
    Bayan Lonsdale, Henry'nin nerede olduğunu tespit etmek için her şeyin yapıldığından emin olmanızı istedim. Open Subtitles السيدة لونسديل، كنت أريد أن أطمئنك ان كل شيء يجري لتحديد مكان هنري
    Sırf zarar gelmesin diye değil dışarıdan tırmanan birini tespit etmek için de. Open Subtitles بل لرصد أي أحدٍ يدخل متسلّقًا من الخارج.
    Göktaşlarını tespit etmek için güçlü araçlarımız var. Open Subtitles لدينا أدواتٌ قوية لرصد الكويكبات
    Onları, Yok Edicileri tespit etmek için kullanırız. Open Subtitles نحن نستخدمها لرصد المبيدون
    Sanıyorum ki cesedin kimliğini tespit etmek için morga gidiyordu? Open Subtitles من المفترض أنه في طريقه إلى المشرحة للتعرف على هوية زوجته
    Sanıyorum ki cesedin kimliğini tespit etmek için morga gidiyordu? Open Subtitles من المفترض أنه في طريقه إلى المشرحة للتعرف على هوية زوجته
    Jana'yı tespit etmek için Bilgisayar'ı kullanın. Open Subtitles "إستخدم التداخل للتعرف على "يانا
    tespit etmek için mahkemeye çıkması gerekiyordu. Open Subtitles لكي يحدد من هو الملام على النقص
    Kimliğini tespit etmek için bunu çevreye göstereceğiz. Open Subtitles سنجول بها في المنطقة على أمل التعرف على هويتها.
    Eskiden kozmik tanecikleri tespit etmek için bir sürü dev Cherenkov teleskopuna ihtiyacımız olduğuna inanabiliyor musun? Open Subtitles هل تصدق كان هناك وقت عندما سيكون لدينا حاجة إلى مجموعة من التلسكوبات العملاقة شيرينكوف للكشف عن الجسيمات الكونية؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more