"tetikledi" - Translation from Turkish to Arabic

    • أثار
        
    • أثارت
        
    • حفز
        
    • حفزت
        
    • يحفز
        
    Aman... Sonra restoranda, bütün o mutlu çiftler. Terk edilme duygusunu tetikledi. Open Subtitles يوجد في المطعم العديد من الأزواج السعداء و هذا أثار خوفه من أن يُهجر و المرأة التقطت مزاجه
    Kusmaktan dolayı su kaybetti elektrolit dengesizliği de V-fib'i tetikledi ve sonra nabzı durdu. Open Subtitles إنه مفتقد للسوائل بسبب التقيؤ وفقدان التوازن أثار رجفانه البطيني, وبهذا فقد نبضه
    Bu gözlem geçen on yılda peşinden koştuğum bir merakı tetikledi. TED وقد أثارت تلك الملاحظة فضولي حيث قضيت العقد الماضي أحقق بها.
    Kazaydı, ama cinsel bir dürtüyü tetikledi. Bundan zevk aldı. Open Subtitles ولكنها أثارت لديه استجابة جنسية اعتمد عليها
    Sanırım Chris'in ölümü, psikotik doğum sonrası depresyonla alakalı bir şeyi tetikledi. Open Subtitles وبإعتقادي وفاة كريس قد حفز شيء مماثل لـ إحباط ما بعد النٍفاس الذُهاني
    Onun fikirleri dünya çapında yıllarca sürecek titiz bir bilimsel savaşı tetikledi. Open Subtitles أفكاره حفزت معركة علمية التي امتدت على مستوى القارات والأعوام من العمل الشاق
    Hastanenin yıkılması zaman değişimini tetikledi. Open Subtitles تدمير المستشفى هو ما يحفز النقلة الزمنية
    Muhtemelen cinayetleri bu tetikledi. Open Subtitles ذلك غالبا ما أثار عمليات القتل
    Bunu ne tetikledi? Open Subtitles ما الذي أثار السلالة الوحشية فيه ؟
    O gece, kocanız ve arkadaşlarının avlandığını görmek bir şeyleri tetikledi. Open Subtitles تلك الليلة، ورؤيتي لزوجك هو وأصدقائك فيرحلةالصيدتلك .. أثار شيء بداخلي ...
    Felaket o kadar şiddetliydi ki tsunami adında dev dalgaları tetikledi ve bu tsunami Japonya'nın doğu sahilindeki şehirleri darmadağın etti. TED لقد كان عنيفا جدا لدرجة أنه أثار عدة موجات عملاقة -- وسُمّي بتسونامي -- ولقد دمر تسونامي العديد من المدن على الساحل الشرقي لليابان.
    Anıların hassas duygularını tetikledi, seni daha güçlü hale getirdi. Open Subtitles ذكرياتك أثارت الردود العاطفية مما جعلك تُقاوم.
    Anıların seni dayanıklı yapan... duygusal tepkileri tetikledi. Open Subtitles ذكرياتك أثارت الردود العاطفية مما جعلك تُقاوم.
    Kelimeler bir şeyi tetikledi ve orada olmayan şeyleri görmeye başladım. Open Subtitles الكلمات أثارت شيئا ً ...وفجأة رأيت أشياء لا ينبغي أن تكون هنا
    Evrenimizin en vahşi olaylarından biri gezegenimizin doğuşunu tetikledi. Open Subtitles إحدى أعنف أحداث الكون أثارت مولد كوكبنا
    Bence dün gece bulunan çocukla ilgili haberi gördünüz ve bir şeyi tetikledi. Open Subtitles اظن انك رايت التغطية الاعلامية لذلك الفتى الصغير الذي وجدوه ليلة البارحة و ذلك حفز شيئا لديك
    New York'ta bir etkinlik düzenledik, tiyatroda ve tüm o büyük oyuncular geldiler - Susan Sarandon' dan Glenn Close' a, Whoopi Goldberg' e - ve bir akşamda bir performans sunduk. Bu dalgayı iyice tetikledi. TED و قمنا بتنظيم مناسبة في مدينة نيويورك، في المسرح و قد اتى كل هؤلاء الممثلين العظام -- من سوزن سارندن الى قلان كلوز، الى وبي قولدبرغ -- و قد قمنا بتقديم عرض واحد في احد الامسيات حفز ذلك هذه الموجة ، هذه الطاقة
    Jess, bir şey güvenlik kilitlerini tetikledi. Open Subtitles (جيس)، هناك شيء حفز الأقفال الأمنية
    Bütün bu veriyle başa çıkabilecek beyinlerin gelişimini tetikledi. Open Subtitles و يحفز نمو ألادمغة التي يمكنها التعامل مع كل تلك البيانات.
    Belli bir şey Bu sefer tetikledi mi? Open Subtitles هل هناك شيء معين يحفز هذا الأرق في هذا الوقت؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more