"tetikliyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يشغل
        
    • يحفز
        
    • يثيره
        
    • يحفّز
        
    O şey her neyse bağımlılığını tetikliyor. Open Subtitles شيء ما في ادراكه يشغل هوسه
    - Her alarm bombayı tetikliyor. Open Subtitles - كل جهاز انذار يشغل القنبلة
    Sıcaklıkta ani bir düşüş olduğunda ısı ayarlayıcısı kamerayı tetikliyor ve fotoğraf çekmesini sağlıyor. Open Subtitles إن حدث تغير سريع بالحرار، فجهاز تنظيم الحرارة يحفز الكاميرا لإلتقاط صورة.
    Aldığın tedavi, nörojenezi tetikliyor. Open Subtitles الدواء الذي انت علية يحفز تجدد الخلايا العصبية
    Belki düğün, bebek meselesi her şeyi tetikliyor. Open Subtitles أعنى، ربما الأمر يتعلق بحفل الزفاف بأسره، بشأن الطفل وجميع شئون العائلة وما يثيره هذا من أمور.
    Bu aile olayıyla ilgili bir şey onu tetikliyor. Open Subtitles هناك شئياَ متعلق بهذه العائلة يحركه و يثيره
    Sevgi ve şiddetin eşsiz birleşimi beyin kabuğunda bir reaksiyon tetikliyor. Open Subtitles المزيج الفريد للحبّ والخوف يحفّز نشاطها الدماغي
    Sevgi ve şiddetin eşsiz birleşimi beyin kabuğunda bir reaksiyon tetikliyor olabilir." Open Subtitles "المزيج الفريد للحبّ والخوف هناك هو ما يحفّز نشاطها الدماغي على ما يبدو"
    -Her alarm bombayı tetikliyor. Open Subtitles - كل جهاز انذار يشغل القنبلة
    ...bu da anormal miktarda hücre üretimini tetikliyor böylece tümör şeklinde yeni bir tür beyin oluşturuyor. ...diğer kişilerin gönderdiği yeni sinyalleri beynin algılamasını sağlıyor. Open Subtitles مما يحفز إنتاج الكثير من الخلايا، والذي يؤدي بدوره إلى إنشاء دماغ من نوعٍ جديد... على هيئة ورم
    Korku, hayal gücümü tetikliyor. Open Subtitles الخوف يحفّز خيالي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more