Texas'lı adam, sen çok yaşa! Mükemmel bir atıştı! | Open Subtitles | يحيا الرجل من تكساس على هذه الطلقة الممتازة |
Texas'lı olabilir ama artık o bir yüce Delta Kappster'lı. | Open Subtitles | قد يكون من تكساس ولكنه سيكون ديلتا كابيستر عظيما |
Texas'lı bir kıza göre bu akıntılar serttir. | Open Subtitles | التيار قوي هنا لا يناسب فتيات صغيرات من تكساس |
Marşal Rooster Cogburn ve Texas'lı bir memur. | Open Subtitles | المارشال كوجبرن وجوال من تكساس |
Shane, gitmeden önce işemek ya da Texas'lı bir bebek koyvermek ister misin? | Open Subtitles | شين) أمتأكد أنك لا تريد قضاء حاجتك) أو منح الحياة لطفل من (تكساس)؟ |
Acayip kafası karıştı. Texas'lı olduğunu hatırlamadığım için kusura bakma. | Open Subtitles | كان محتارات جدا اسف انني لم اتذكر انك من (تكساس) |
"Burada otururuyorum öylece çömelmişim ve kıçımdan neredeyse Texas'lı bir bebek çıkartmışım." | Open Subtitles | "أجلس هنا، مؤخرتي منقبضة" "(أمنح الحياة لطفل من (تكساس" |
Parti programlarını desteklemek konusunda uluslararası deneyime ihtiyacın var, ...Texas'lı olduğun için de, ...sahil boyuyla başa çıkabilecek birisine ihtiyacın var. | Open Subtitles | سوف تحتاج لخبرة دولية لدعم هذه الفرصة، بما أنك من (تكساس)، سوف تحتاج إلى شخص بإمكانه إيصال التكاليف. |
Burada kandırılmaktan hoşlanmayan bir Texas'lı var. | Open Subtitles | إنني مواطن من (تكساس) لا أحب أن أنخدع |
- Neden Texas'lı adamlar benim tekilamı araştırıyor? | Open Subtitles | لمَ ناس من (تكساس) مهتمة بتكيلتي؟ |
Ben Texas'lı Joe Buck. | Open Subtitles | أنا (جو بوك) من تكساس |
-Sen Texas'lı mısın? | Open Subtitles | -هل أنت من (تكساس)؟ |