"teyla'nın" - Translation from Turkish to Arabic

• تايلا

Ben burada Atlantis'te bütün keşif ekibimden bahsediyorum buraya geldiğimizden beri edindiğimiz dostlardan bahsediyorum, Teyla'nın halkı gibi.
و أصدقائنا الذين لقيناهم منذ مجيئنا هنا مثل قوم تايلا

Bu Teyla'nın kimlik kodu. Bir telsiz çağrısı alıyoruz.
إنه كود تعريف تايلا نحن نتلقى إتصالا لاسلكيا

Önemli olan Teyla'nın ölüme hazırlanmasına izin verilmesi.
الأكثر أهمية أن تستعد تايلا لمواجهة الموت

Teyla'nın inançlarını yasaklama riskini alarak mı?
حتى لو أدى الأمر إلى التضحية بمعتقدات تايلا ؟

- Çünkü zaman kaybediyoruz. - Teyla'nın hazırlanmak için kullanabileceği zamanı.
لأننا نضيع الوقت وقت تحتاجه تايلا لكى تستعد

Eğer bunun Teyla'nın kişisel haklarını çiğnediğini düşünüyorsan,
و لو كنت تشعر أن هذا ينتهك حقوق تايلا الشخصية

Teyla'nın meditasyon dersi teklifini kabul etmek istesen iyi olur.
قد ترغب فى أن تأخذ بعض الدروس مع تايلا فى التأمل

Teyla'nın Wraith psişik ağına sızabilme yeteneği olduğunu mu söylüyorsun?
هل تعتقد ان تايلا قادرة على استعمال تلك ؟ شبكة الريث العقلية

Pekala, Teyla'nın söylediğine göre, bu insanlar biraz ürkek...
حسنا ، مما تقول تايلا فإن هؤلاء القوم خجولين قليلا

Teyla'nın hâyali sadece benim şu ana kadar söylediklerimi onaylıyor.
رؤية تايلا تؤكد لنا ما نقوله منذ البداية

Teyla'nın dediği gibi, burası onlar için gerçekten ürkütücü bir yer.
كما تقول تايلا ، الأمر يصيبهم بالرعب

Athosyalılar, Teyla'nın halkı bunu anakarada yapıyorlar.
الأتوزيين_ قوم تايلا _ يزرعونه على اليابسة هنا

Üç numara, ama Teyla'nın grubu daha yakında.
رقم 3 ، تايلا هى الأقرب لهناك تايلا ؟

Teyla'nın duyularını millerce ötenden çalıştırdı.
احساس تايلا بهم يعمل لعدة اميال.

Teyla'nın bağlantılarından birinden aldık ipucunu.
تلقينا إخبارية من صديق لـ(تايلا) ونتحقق منها

Eğer bu şey, denizcilerden birisiyse, Teyla'nın hissettiği ona doğru gidiyor.
حسناً، إذا كان أحد جنود البحرية هذا شئ (تايلا) تحسه يتحرك مباشرة باتجاهه

- Bu pek Teyla'nın yapacağı bir şeye benzemiyor. - Evet.
لا يبدوا ذلك تصرف تايلا لا

Evet, tam da Teyla'nın yapacağı şey..
نعم, ذلك يشبه تايلا

Teyla'nın geri dönüp arkada kalanlarla konuşmasını istiyorum, ...çünkü onlarla hiçbir yere varamıyorum.
انني أطلب (تايلا) للحضور هنا و محاولة التحدث بعقلانية مع المتمردين, لأنني لا أجد طريقاً للتواصل معهم.

Teyla'nın vericisine bağlanamadık.
نحن عاجزون عن تعقب جهاز الارسال المزروع تحت جلد (تايلا).