Kafasından aptalca fikirleri attı ve tezine yoğunlaştı. | Open Subtitles | رمت الأفكار الحمقاء من رأسها و ركزت على أطروحتها |
Araştırmasının kalitesine duyduğu güvene rağmen pes etti ve tezine, en büyük öngörüsünü yerle bir eden bir cümle ekledi. | Open Subtitles | على الرغم من ثقتها في جودة بحثها إنهارت وأضافت جملة الى أطروحتها :قامت بتقويض رؤيتها الأعظم |
Galvani'nin tezine göre elektrik impulsları sıvılardan bağımsız olarak sinirler boyunca insan gözünün göremeyeceği şekilde iletiliyordu. | Open Subtitles | إن أطروحة " جالفاني " تنص على أن النبضات الكهربية تنتشر على طول الأعصاب عن طريق نظام مُستقل من الموائع غير مرئي للعين البشرية |
Peter'ın tezine yardım ediyormuş. | Open Subtitles | كانت مُستشارة أطروحة (بيتر) الأكاديميّة. |