"thalia" - Translation from Turkish to Arabic

• تاليا

Yaşlı gösterir beni. Saçlarımı Thalia gibi salmak istiyorum.
تحتاجين سنوات لذلك أريد شعري مسترسل ، مثل تاليا..

Page'in bir canavar olduğunu biliyordu, üç hafta önce Thalia'yı ona verdi ve ondan başka kadınlar istedi.
انه يعلم كم هو مفترس بايج اعطاه تاليا قبل ثلاثة اسابيع لكي تقوم بتسهيل جلب نساء آخريات

Sonuç olarak... Thalia'nın ağacında ki bariyerden, direk olarak geçtiğine göre...
أظنّ المغزى، أنّه طالما عبر حاجز شجرة تاليا...

(Gülüşmeler) En son aile toplanmanızda Thalia için yer ayırmadığınıza çok eminim, ama şunu söylemeliyim, bu canlılar, daha yeni anlamaya başladığımız şekillerde son derece bize bağlılar.
(ضحك) متأكد أنكم لم تحجزوا مكانًا في اجتماعاتكم العائلية من أجل (تاليا)، لكن دعوني أخبركم، هذه الحيوانات ذات صلة وثيقة بنا من نواحٍ عديدة بدأنا نفهمها مؤخّرًا.

Thalia'nın Chumash Kampı'nda Owen'a nasıl aşık olduğundan bahsetmiştim.
أتعرف كيف قالت (تاليا) أنّ لديها إنجذاب تجاه (أوين) في مُخيّم (كوماش)؟

Thalia da Owen'la tanışmak istediğinden tüm bunları tezgahlamış.
وأرادت (تاليا) مُقابلة (أوين)، لذا فإنّها دبّرت كلّ شيءٍ.

Adı Thalia Carp.
اسمها تاليا كارب

Thalia nın da şarkısını çalacaklar.
وسيرقصون على اغنية تاليا

Onun adı Thalia'ydı ve diğer üçünü kurtarmak için, canını feda etti.
"كان اسمها (تاليا)، وفدَت بحياتها ثلاث حيوات"

Böylece, Thalia'nın cansız bedeni yerde yatarken... babası Zeus onun yaşaması için farklı bir yol buldu.
"وبموت (تاليا)، وجد والدها (زيوس) طريقة أخرى ليجعلها تعيش"

Her zaman, Thalia'nın göstermiş olduğu cesaretin hikayesi beni çok etkiler.
"كلّ يوم تُنزل قصّة بسالة (تاليا) الإلهام في قلبي"

Sence içlerinden birisi Thalia'nın ağacı için elinde bir çözümle gelir mi?
لظننت أنّ أحدهم سيجد ترياقًا لشجرة (تاليا).

Bu Thalia'nın ağacını iyileştirmekten çok, bizim ölümüze sebep olacak.
هذا لن يعالج شجرة (تاليا) قدرما سيقتلنا أجمعين.

Altın Örtü yaşayan her hangi birini yada şeyi iyileştirebilir... Thalia'nın ağacı da dahil olmak üzere.
الفروة الذهبيّة بوسعها علاج أيّ شخص حيّ أو مخلوق بما يشمل شجرة (تاليا).

Thalia senin arkadaşındı! Kendisini senin için feda etti.
(تاليا) كانت صديقتك، لقد ضحّت بحياتها من أجلك.

Onunla birlikte takılırken, bana Thalia hakkında nutuk mu okuyacaksın?
هل ستحاضرينني بشأن (تاليا) بينما ترافقينه؟

Onu bir tepegöz öldürdü. Onun türü Thalia'yı öldürdü.
مسخ صقلوبيّ قتلها، ابن عرقه قتل (تاليا).

Belki de ben değildim. Belki de Kahin, baştan beri Thalia'yı ima etmişti.
"لعلّي لم أكُن المقصود، لعلّ الوحي قصدت (تاليا) منذ البداية"

Kuzeninizle tanışın. Thalia democratica.
قابلوا ابنة عمكم، (تاليا ديموكراتيكا).

Dicksteinler'le Thalia'da görmüştük.
-لقد رأينها في "تاليا"