İkisini The New Yorker'da, diğerini de eğlenceli küçük bir dergide. | Open Subtitles | اثنتان في مجلة نيويورك و واحدة في تلك المجلة المضحكه قليلا. |
İkisini The New Yorker'da, diğerini de eğlenceli küçük bir dergide. | Open Subtitles | اثنتان في مجلة نيويورك و واحدة في تلك المجلة المضحكه قليلاً |
Bana The New York Times'da rezil dedin Megan ve bunu söylemeye her hakkın var. | Open Subtitles | لقد أطلقتِ علي لقب مُشينة في النيو يورك تايمز، ميغان، و لك كُل الحق. |
Pekala, sabah saat 9:30'ta, kafam masamın üstünde, çünkü besbelli ki bütün gece uyumamıştım, telefon çaldı ve arayan The New York Times idi. | TED | حسناً في الساعة 9 و نصف صباحاً ، و كنت اضع رأسي على الطاولة لانني بالتأكيد لم استطيع ان انام طوال الليل رن جرس الهاتف، و كانت صحيف النيو يورك تايمز |
"The New Yorker" dergisinde ödül kazanan hikayemden çalıntı yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أُصدق أنك قد سرقت قصتي الحاصلة على جائزة في مجلة ذا.نيو.يوركر |
Egan, The New Yorker'ı, kendi yazdığı bütün bu satırları tweet edecek bir New Yorker Fiction [hikaye] hesabı açmaya ikna etti. | TED | ايقن أقنعت نيويوركر لتبدأ حساب نيويوركر الخيالي منها يستطيعون التغريد عن الأسطر التي تنشئها هي |
İşte bir takım araştırmacı tarafından The New York Times gazetesinde serbest kürsü sayfasında yayınanan araştırma. | TED | هنا دراسة قام بعض الباحثون بنشرها كمقال في صحيفة نيو يورك تايمز |
Ve... The New Yorker dergisindeki makaleyi okudum. | Open Subtitles | وكيلى ذكر شيئا عنكم و قرأت المقال فى جريده النيويوركر |
Mesela, geçenlerde The New Yorker dergisinde bir makale yayımladım, fakat makalemde kullanabilecegim bir reklamı karşılayamadım. | TED | على سبيل المثال، كتبت مؤخرا مقالا في مجلة نيويوركر، ولكن لا أستطيع تحمل شراء أحد الإعلانات فيها. |
Fakat ne farkeder ki ? Ben nasıl The New Yorker dergisinde reklam istemiyorsam, işçiler de iPhone istemiyorlar. | TED | ولكن، من يهتم؟ أنا لا أريد إعلان في مجلة نيويوركر، ومعظم هؤلاء العمال لا يريدون حقا اي فون. |
Bayan Berkman, The New Yorker'daki hikayenizi okudum. | Open Subtitles | -سيدة بريكمان , لقد قرأت قصتك "داخل النيو يوركي" |
The New York Times diyoruz. | Open Subtitles | إنها النيو يورك تايمز اللعينة. |
Ray The New Yorker için yazdığım bir makalenin haber kaynağıydı. | Open Subtitles | حسناً, "راي" كان مصدراً لمقال كنت أكتبه ل"النيو يوركر" |
The New Yorker'da çalışıyorum ve The New Yorker'da editörlük yapmak tıpkı beyzbol ana ligindeki bir takımda kısa topçu olarak oynamaya benziyor: En küçük hareket bile eleştirmenler tarafından kritik ediliyor -- bir hatadan Tanrı sakınsın. | TED | أعمل لصالح مجلة الـ"نيو يوركر". والمراجعة اللغوية لصالح الـ"نيو يوركر" تشبه عمل لاعب خط الوسط لفريق كرة سلة من الدرجة الأولى في الدوري: حيث يتم رصد جميع تحركاتك من النقاد - أن ترتكب خطأ لا قدر الله. |
Her akşam, saat 8'de, The New Yorker'ın fiction hesabından yeni bir kısa hikayeye erişebilirsiniz. | TED | كل ليلة, الساعة 8 مساءاً, تستطيع متابعة قصة قصيرة من حساب نيويوركر الخيالي |
The New York Times bu binaya mucize demişti. | TED | اعتبرت نيو يورك تايمز هذا المبنى كمعجزة. |
The New Yorker'da yayınlanan bir bilgi yarışmasında sunucu yarışmacılardan birisine "Evet hanımefendi, doğru cevabı bildiniz. | TED | برنامج مسابقات ظهر في "النيويوركر" حيث يقول مقدم البرنامج لأحد المتسابقين، "نعم، سيدتي، لديك الإجابة الصحيحة. |
The New Yorker'da okuduklarıma benziyor. | Open Subtitles | انها حقا تبدو كشيئا ما "مثل كتابات "النيويوركر |