| Bizi elin tişörtümün içindeyken yakaladı. Buna tepki vermeliydi. | Open Subtitles | أمسك بنا و يدك تحت قميصي لا بد أن يستجيب |
| Yapamam çoktan ellerimi tişörtümün her yerine sildim. | Open Subtitles | لا أستطيع. لا أستطيع. لقد مسحت يَدي في جميع أنحاء قميصي |
| Ve sürekli nereden aldığımı öğrenmek için tişörtümün etiketine bakmasından nefret ediyorum. | Open Subtitles | و أنا أكره كيف انه يحاول دائما للتحقق من الملصق على قميصي لمعرفة حيث انها من |
| Artı, eğitmen de sürekli tişörtümün altına bakıp duruyordu. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن المدرس لا يزال ينظر أسفل قميصي |
| Belki tişörtümün transparan olmadığı bir zaman... | Open Subtitles | ربما مرة أخرى عندما لايكون قميصى شفافا.. |
| Bak tişörtümün altına en son teknoloji can yeleği giyiyorum. | Open Subtitles | أنظر ، أنا ألبس سترة نجاة من الطراز الرفيع تحت قميصي |
| Sonra tişörtümün etiketini düzelttin. | Open Subtitles | وأنت أعدت البطاقة في قميصي لكن أعتقد أن ذلك لا يعني شيئاً... |
| "Hayır, ellerini tişörtümün üzerine silme!" | Open Subtitles | شكراً لك ، صديقي ! لا، لا تمسح يديك في قميصي |
| - Galiba limonata tişörtümün içine kaçtı. | Open Subtitles | أعتقد أن الشراب دخل بداخل قميصي. |
| tişörtümün neyi var? Her zamanki gibi şık. | Open Subtitles | ما المعيب في قميصي انه تصميم عادي |
| tişörtümün içinde kaldılar. | Open Subtitles | لكنّها في قميصي |
| tişörtümün üstünde ismim yazılı. | Open Subtitles | لديَّ اسمي علي قميصي. |
| - Zar zor görülüyor. - tişörtümün her yerinde. | Open Subtitles | انها بالكاد ترى - انها على قميصي - |
| İşte. tişörtümün altına yerleştirelim. | Open Subtitles | ضعيه تحت قميصي |
| C- los, kıçını tişörtümün üstünden kaldır. | Open Subtitles | ابعد مؤخرتك عن قميصى |