"tişörtünün" - Translation from Turkish to Arabic

• قميصك
• قميصه
• قميصها
• قميصِكَ
• تي شيرت مطبوع

Taksi şoförü görsün diye Tişörtünün yakana iğnelediğin ev adresin dışında.
لكن قميصك هو الوحيد الذي يحمل عنوانك وتعليمات لسائق سيارة الأجرة مثبتين في ياقتك

- Tişörtünün nasıl kana bulandığını bana söyleyebilir misin?
هل تستطيع أن تخبرني كيف تلطخ قميصك بالدم؟

Evet, manyak gibi dans dahi etti... ..bazen heyecanlıymış gibi davranıp Tişörtünün üstüne kahve döküyordu.
نعم, الرقص العاطفي واحيانا يسقط القهوه على قميصه في عصبيه

Tişörtünün üzerinde ki sinir bozucu saçlardan hoşlanmıyor.
هو لا يفضل إبقاء الشعر الذي يحك جلده تحت قميصه

Tişörtünün önü ıslanmıştı ve meme uçları sanki ondan geriye tek kalanlardı.
مقدمة قميصها مبتلة للغاية الحلمات, الحلمات هذا كل ماتبقى منها

Onlar aynı senin Tişörtünün altında taktığın haç gibi... bu sektördeki ilk kaşifler tarafından yapılmıştı.
هم جُعِلوا بالأوائلِ مستكشفون في هذا القطاعِ... مثل الصليب تَلْبسُ تحت قميصِكَ.

Silahımı al, Tişörtünün altına koy ve onunla yüz yüze gelmeden silahı kullanma.
خذ سلاحي، ضعه تحت قميصك ولا تستخدمه حتى تكون أمامه بالضبط

Ve Tişörtünün içine sıkıştırdığın o tabancayı bana doğru uzat.
وأعطني المسدس الموجود تحت قميصك

O zaman silahı tekrar Tişörtünün altına sok çünkü yoldan geçenlerin seni görmesini istemezsin değil mi?
إذن إرجع المسدس مرة أخرى تحت قميصك . 'السبب أنك لا تريد أن شخص ما يسير و بعد ذلك يراك و ...

Bugün sabah Tişörtünün omzunda bir delik fark ettim.
... حسناً، لقد لاحظت اليوم ان هناك ثقب في قميصك عند الكتفين

Bilgin olsun, Tişörtünün altından hâlâ gözüküyor.
لمعلوماتك : يمكنكِ رؤيتها من خلال قميصك

Sanırım Tişörtünün yarısını unutmuşsun, bebeğim.
أعتقد أنكِ نسيتِ نصف قميصك يا حبيبتي

Her gün geliyor, soya latte alıyor ve Tişörtünün üzerinden karın kaslarını görebiliyorum.
هو ياتي كل يوم ويطلب لاتيه بنكهة الصويا ويمكنني رؤية عضلات بطنه من خلال قميصه

Şuraya bakın, Tişörtünün ve ceketinin üzerinde eşinin kanı bulaşmış.
وانظري , كان قميصه وسترته ملطخين بدمائها

Evine gitti, karını öldürdü ve onun Tişörtünün bir parçasını olay mahalline bıraktı.
ومن ثم قادت السيارة إلى منزلك وقتلت زوجتكَ و قامت بترك قميصه في ساحة الجريمة

Tişörtünün üstündeki lekenin kan olmadığına kalıbımı basarım.
وانا متأكد بأن تلك البقعة علي قميصه ليست بدماء

Tişörtünün üstünde olmasına şaşırdım.
أنا متفاجىء بأنه مازال مرتدي قميصه

Tişörtünün altını görebiliyorum.
أستطيع أن أرى على التوالى بانخفاض قميصها.

İki genç kız yanına geldi, bir tanesi elini tuttu ve Tişörtünün altından göğsüne değdirdi diğeri de aynısını yaptı, sonra da gülerek arkadaşlarının yanına koştular.
وفتاتان شابتان جائتا إليك. وواحدة منهم أخذت يديك ووضعتها تحت قميصها على صدرها. والأخرى فعلت المثل.

Hatırlasana, basket Tişörtünün altına birşey saklayıp hamile olduğunu söylemişti?
لقد أخفيتها تحت قميصها وقلت أنك حامل ؟

- Tişörtünün altındaki ne?
ما هذا تحت قميصِكَ ؟

Beş yaşlarında, sarışın, Tişörtünün üzerinde "bok ye" yazan bir çocuk gördünüz mü?
بيلـي هل رأيت طفل عمره 5 سنوات شعره أشقر ؟ ويرتدي تي شيرت مطبوع عليه " هراء " ـ