"tiksindirici" - Translation from Turkish to Arabic

    • مقزز
        
    • المقرفة
        
    • للإشمئزاز
        
    • بغيضة
        
    • للاشمئزاز
        
    • شنيعة
        
    • مثل سائر
        
    Tatlı Bayan Milton'un servisini biliyorum: Süslü, cici ve tiksindirici. Open Subtitles (أعلم ما ستقدمه السيدة(ميلتون إنه وردى اللون,سكرى,و مقزز
    - tiksindirici. - Demek ki işe yarıyor. Open Subtitles هذا مقزز - حسنا , من الواضح أنه ينجح -
    Nasıl böyle bi tiksindirici bir yalanla beynimi doldurmaya çalışabilirsin? Open Subtitles كيف تجرؤين على ملئ رأسي بهذه الخزعبلات المقرفة
    Bunun bu kadar tiksindirici olduğunu hiç fark etmemiştim. Onu yatağa götür. Open Subtitles لم أدرك كم أن هذا الأمر مثير للإشمئزاز, أعيدها للفراش.
    Hayır, "hayır" kelimesini hızlı söylemek için mücadele ettiğini düşünüyorum çünkü bilinçaltın bu fikri tiksindirici buluyor. Open Subtitles لا , أظن انك تقاتل الحاجة لقول لا بصوت عال لأن اللاوعي لديك يجد تلك الفكرة بغيضة
    Şu an buradaki en tiksindirici ve yalaka kişiye karar vermeye çalışıyorum Open Subtitles أنا أحاول تحديد من منكم هو المتملق الأكثر إثارة للاشمئزاز
    Karşı karşıya olduğun suçlama, bir azizin kanını dökmek tiksindirici bir suç, büyük bir günahtır ve cezası da aynı ağırlıkta ve ölçekte olmalıdır. Open Subtitles وهي جريمة شرّيرة شنيعة وعقوبتها العادلة يجب أن تكون على حد سواء من الجرم
    Bu tiksindirici derecede tanıdık... Open Subtitles ...ذلك كان مألوف بشكل مقزز
    Yani çok tiksindirici. Open Subtitles ...حسن، ذلك مقزز جدا
    Hayır, tiksindirici! Open Subtitles لا , مقزز
    Bu çok tiksindirici! Open Subtitles هذا مقزز!
    Kızma ama bize tiksindirici sağlıksız bir kaç bir şey aldım. Open Subtitles لا تغضبي، أحضرت بعض الملذات الضارة و المقرفة
    Bu tiksindirici duygusallığı duymazlıktan geleceğim ve sana biraz eğitim vereceğim. Open Subtitles سأتظاهر أني لم أسمع هذه المشاعر المقرفة... وسأقوم بتثقيفك ... .
    O tiksindirici kuş kadar kollarına dokunmak mı? Yok, ben almayayım. Open Subtitles لمس اسلحة الطيور المقرفة لا شكراً لكي
    Ama çoğunlukla utanç verici ve tiksindirici buluyorum. Open Subtitles ولكن في الغالب، أجد أنّها مُخجلة ومُثيرة للإشمئزاز.
    Biri, ırkçı bir grafittiye karşı: "Bu tiksindirici! TED الأولى، ضد صورة من كتابات عنصرية: "هذا مثيرٌ للإشمئزاز!
    tiksindirici!" "Tiksinme" fikri beni rahatsız ediyor. TED مثير للإشمئزاز!" ففكرة "الإشمئزاز" هي مقلقة بالنسبة لي
    Bu iğrenç ve tiksindirici bir alışkanlık ve bu yüzden hiç kız arkadaşın yok. Open Subtitles إنها عادة بغيضة ومثيرة للاشمئزاز
    I tiksindirici olarak berbat bir tespit ettik. Open Subtitles أجد مصارعة الديوك بغيضة
    En büyük felaketimiz ise, ...en ölümcül düşmanımız tiksindirici kırmızı bir sülüktü. Open Subtitles وافضل طاعون لدينا العدو الاكثر ضراوة والمثير للاشمئزاز العلق الاحمر.
    Umut edilen şey, beyinin daha önceden zevk aldığı bu davranışı artık tiksindirici olarak algılaması. Open Subtitles على أمل أنْ ينشط الدماغ من جديد لإدراك النشاط الذي كان يتمتع به كـ، آه... كشيء مثير للاشمئزاز.
    Daha önceden farkedememişim ne kadar da tiksindirici. Open Subtitles لم ألاحظ هذا من قبل إنها شنيعة المنظر
    Endişelenme, bebek adam. Onlar da diğer tiksindirici yaratıklar gibi yakında yok olacaklar. Open Subtitles لا تقلق أيها الرجل الطفولي، إنها مثل سائر بقية الوحوش الغذائية البغيضة التي قريباً سوف تهلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more