Beyaz tilkinin çığlığa benzeyen sesi, rahipleri etkiledi ve seremoni iptal edildi. | Open Subtitles | صوت الثعلب الابيض , الذي يمثل الصرخة اربك الرهبان تم الغاء الصلاة |
Fakat karın altındaki sönük bir ses tilkinin kurtuluşu olabilir. | Open Subtitles | لكن صوتٌ ضعيف تحت الجليد قد يكون خلاص هذا الثعلب |
Ve bende bu yavru tilkinin yasını tutuyorum. | Open Subtitles | سأكون في حداد على وفاة هدا الثعلب الصغير الرائع |
Bu tilkinin ruhu, iblise yaklaşınca parlamaya başlar. | Open Subtitles | وحالما يشعر بوجود روح الثعلب بالقرب سيسطع |
Daha sonra, tütsülenmiş balık kokusuyla gerçek tilkinin kokusunu köpeğe koklatarak yanlış kokuları göz ardı etme yeteneklerini araştırırlardı. | Open Subtitles | ثم لاحقاً يسحبون الرنغه على أثر رائحه ثعلب حقيقي ليختبروا قدرة الكلب على تجاهل الرائحة الخطأ أو الأثر الخطأ |
...çünkü, bir tilkinin götündeki Malinois, gezintiden başka bir şey olmazdı. | Open Subtitles | لأن الذئب البري عندما يطارد الثعلب ستكون هنالك مشاكل |
Ona ormandaki tek tilkinin o olmadığını anlatmalısın. | Open Subtitles | دعها تدرك أنها ليست الثعلب الوحيد بالغابة. |
tilkinin biri fareyi gördü; fare ona pek bir lezzetli göründü. | Open Subtitles | و رأى الثعلب الفأر و كان الفأر يبدوا جيداً |
Tilki, tavşanı yemek durumunda. Yoksa tilkinin bebekleri ölür. | Open Subtitles | الثعلب لابد أن يأكل الأرنب وإلا صغار الثعلب ستموت |
Kazak geleneklerine göre Balapan tilkinin ciğerlerini alacak. | Open Subtitles | ، حسب أعراف الكازاك تحصل بالابان على رئة الثعلب |
tilkinin kalın derisi kışlık giyecek için kullanılacak. | Open Subtitles | .سوف يُستَخدم فراء الثعلب السميك للملابس الشتوية |
Sailau tilkinin hemen telgraf tellerinin arkasındaki küçük tepelerde saklandığını düşünüyor. | Open Subtitles | يُفكر سيلاو أن الثعلب رُبَّما يكون مُختبا ً ، فوق تلك التِلال الصغيرة خلف تلك خطوط التلغراف تماما ً |
Bak, bu da bir tilkinin kafanı çevirdiğinde bir kabloya neler yapabileceği.. | Open Subtitles | هذا ما فعله الثعلب في الكابلاتك عندما لم تكن تراقب. |
Yoksa tilkinin peşinden gitsin diye kaplanı mı uyandırdım? | Open Subtitles | هل أنا , بأي فرصة , أستدعيت النمر ؟ فقط لـ يطارد الثعلب ؟ |
tilkinin ininde yangın çıkarsa dışarıya kendi ayağıyla çıkar. | Open Subtitles | ان تصاعد الدخان من جحر الثعلب فسيخرج حتما الثعلب من الجحر بقدميه |
Aslan olmayınca kendini kral sayan tilkinin niyetini anladığıma göre artık ne yapmam gerek? | Open Subtitles | يتصرف الثعلب وكأنه النمر الغائب فى كهفه يمكننى ان اراى امنيه الثعلب ماذا ينبغى ان افعل ؟ |
tilkinin göremediği kuvvetli morötesi ışınlarını kıskaçlarıyla hissediyor. | Open Subtitles | حتى مخالبها إنها تشعر بالأشعة الفوق بنفسجية القوية التي لا يراها الثعلب |
Her hangi bir tilkinin en iyi beslenme şekli. | Open Subtitles | هذه العمليه والنظام الغذائي من تخصصات الثعلب |
Bunları bu gece toplamazsam tilkinin teki gelir alır. | Open Subtitles | إن لم أخذ هذا البيض من هنا الليلة، فإن الثعلب سيأخذها. |
O, insan olmayı seçmiş bir tilkinin ruhu ve görünüşe göre bunu ancak 100 yıl sonra başarabilmiş durumda. | Open Subtitles | إنها روح ثعلب اختارت أن تكون إنساساً. ومن المفترض أن هذا شئ يمكنهم فعله مرة كل 100 عام. |
Bu yüzden gördükleri ilk tilkinin yanlış renkte olması büyük sürpriz oldu. | Open Subtitles | فمن المدهش أن أوّل ثعلب يرانه باللون الخاطئ |