Merak etme, ben bankerleri avlayan tiplerden değilim. | Open Subtitles | لا تقلق. أنا أعلم أنني لست من النوع الذي يحبه المصرفيين. |
Ev sahibi olmak isteyen tiplerden değilim. Hayatımı bir valize sığdırmayı tercih ederim. | Open Subtitles | انا لست من النوع الذي يحب شراء الممتلكات، أفضل حياتي متناسبة مع شنط السفر. |
Suçlamayı seven tiplerden değilim, Eli, ancak beni daha fazla dinlemen gerek. | Open Subtitles | لستُ من النوع الذي يحب أن يوجه أصابع الإتهام يا إيلاي ولكن يجب أن تسمع رأيي أكثر |
Üzgünüm. - Yalvaracak tiplerden değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ من النوع الذي يطلب الرحمة |
Muhtemelen bana bakarak söyleyebilirsiniz, ortalığı karıştıran tiplerden değilim. | Open Subtitles | يمكنك أن تستنتج بمجرد النظر إليَّ أنا لست النوع الذي يتحرك |
Muhtemelen bana bakarak söyleyebilirsiniz, ortalığı karıştıran tiplerden değilim. | Open Subtitles | يمكنك أن تستنتج بمجرد النظر إليَّ أنا لست النوع الذي يتحرك |
Herhalde yani, çünkü ben ilk şüphe belirtisinde deliye dönen tiplerden değilim. | Open Subtitles | بالطبع لدي وجهة نظر جيدة، لأني لست من نوع الأشخاص الذين يفزعون خوفاً عند أول بادرة شك |
Bilirsin derdini başkalarına yükleyen tiplerden değilim. | Open Subtitles | أنت تعرف أنني لست من النوع الذي يلقي مشاكله في حضن شخص آخر |
Yağlı kupadan içen tiplerden değilim. | Open Subtitles | أنا لست من النوع الذي يحتسي الشراب من كأسٍ مغطَّى بالشحوم |
Ben "garip eğilimleri olan, sapık karşısındakini kullanan" tiplerden değilim. | Open Subtitles | أنا لست من النوع المنحرف والذي يحب التكبيل ويضع الأشياء حيث لا تنتمي |
Ben o yapıpta bırakan tiplerden değilim. | Open Subtitles | أنني لست من النوع الذي يُعاشر ثم يتخلى |
Yumuşak başlı itaatkâr tiplerden değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ من النوع الوديع والمطيع |
Ben zayıf tiplerden değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ من النوع الضعيف. |
Canım ben o kıskaç tiplerden değilim. | Open Subtitles | عزيزتي، أنا لست النوع الذي يغار. |
Ben öyle rastgele bardaki her kıza yavşayan tiplerden değilim. | Open Subtitles | - أنا لست من نوع الشباب الذين يحاولون التقرّب من فتاة في حانة. |