"titreşen" - Translation from Turkish to Arabic

• تذبذب
• لجدائل
• متذبذبة
• يتَذَبذُب

Çözüm, String'lerdir, yani tüm gerçekliğin kalbindeki kozmik senfonide çalan bir çello'nun telleri gibi titreşen çok küçük enerji birimleri.
الحل هو الخيوط, قطع صغيرة من تذبذب الطاقة مثل الخيوط فى التشيلو,

Fakat string teorisi, maddenin her yapıtaşının kalbinde çok küçük ve titreşen bir enerji iplikçiği olduğunu söylemektedir
لكن نظرية الخيط تُعلن أن قلب كل جزء من المادة يكون صغير جداً,تذبذب

Çözüm, String'lerdir, yani tüm gerçekliğin kalbindeki kozmik senfonide çalan bir çello'nun telleri gibi titreşen çok küçük enerji birimleri.
الحل هو الخيوط, تذبذب قطع صغيرة جداً من الطاقة مثل الخيوط فى التشيلو,

- string denilen, hayal ötesi küçüklükte ve titreşen enerji sicimlerinden oluştuğunu söyler.
التذبذب الصغير لجدائل الطاقة بشكل لايمكن تصوره يُسمى خيوط

sadece tek bir yapıtaşını kullanarak, çok küçük ve titreşen enerji iplikçikleri sayesinde, yani string'ler ile açıklayabilecektir.
مستخدمين فقط مُكوٍن مفرد واحد: التذبذب الصغير جداً لجدائل للطاقة تُسمى خيوط.

titreşen sicimler, spartiküller, paralel evrenler ve fazladan boyutlar.
خيوط متذبذبة,قرائن الماثل التام عوالم متوازية وأبعاد إضافية.

Stonehenge'in içinde titreşen radyo dalgaları.
موجات الراديو متذبذبة داخل ستونهنج

Tabancayı hissedin, onu okşayın... ta ki o yaşayan, nefes alan, titreşen... bir uzantınız haline gelinceye dek.
حسْ المسدس ُداعبُ المسدس . إلى أنْ يَعِيشُ، يتنفّس، يتَذَبذُب... ليصبح إمتداد نفسك.

bizim bölünemez diye düşündüğümüz parçacıklar aslında küçük, titreşen stringlerdir.
أن مااعتقدنا أنه جزيئات غير قابلة للقسمة هى فى الحقيقة,تذبذب صغير جداً للخيوط.

Örnek olarak, hepsi de titreşen sicimlerle ilgiliydi ama her birinin matematiksel detayları epeyce farklıydı.
على سبيل المثال,كلهم تضمَّنوا تذبذب الخيوط, لكن تفاصيلهم الرياضية ظهرت مختلفة تماماً.

Avcı arayan prionlar için saniyede 60 dalga oluşturarak asit ve bazları ortadan kaldıran, hızla titreşen pH faktörü içeren bir çözelti.
أنه لألتتقاط البروتينات يسرع من تذبذب عامل الحموضه ليستخرج الأحماض و القواعد في 60 دورة لكل ثانيه

Tabancayı hissedin, onu okşayın ta ki o yaşayan, nefes alan, titreşen bir uzantınız haline gelinceye dek.
حسْ المسدس ُداعبُ المسدس . إلى أنْ يَعِيشُ، يتنفّس، يتَذَبذُب... ليصبح إمتداد نفسك.