"titrek" - Translation from Turkish to Arabic

    • فليكر
        
    • المرتعشة
        
    • يرتجف
        
    • المستجد
        
    • شاكي
        
    • غير المستقرة
        
    • الوامض
        
    Evet, Titrek. Parlaman her zaman onları hallediyor. Open Subtitles اجل فليكر , انت دائما تنجح بقتلهم في كل مرة
    Titrek kitabın elektromanyetik izini sürebilir. Open Subtitles فليكر يمكنه ان يتبعد الطاقة الصادرة عن الكتاب
    Kıpırdama! O Titrek ellerinle beni vuramazsın, sürtük. Sende o kadar mide yok. Open Subtitles لن تصيبيني بأيديكي المرتعشة تلك ، ولن تحتمل معدتك هذا
    Onların alayları onu bir alev gibi tutuşturdu. Bir Titrek kavak gibi titredi. Open Subtitles سخريتهم آلمته لقد كان يرتجف كورق الشجر
    Titrek kimmiş orospu çocuğu? Titrek kimmiş orospu çocuğu? Titrek kimmiş orospu çocuğu? Open Subtitles من المستجد أيها الحثالة؟
    - Bak sen, Titrek de gelmiş. Open Subtitles مرحبا (شاكي) هنا
    Bu Titrek çizgilerin amacı insanların bu belirsizlikleri hatırlamalarını sağlamaktır ama aynı zamanda kesin bir rakamla ayrılıp gitmeseler de önemli gerçekleri hatırlayabilirler. TED إن الهدف من هذه الخطوط غير المستقرة هو تذكير الناس بعدم الدقة، ولكن أيضًا لا يكتفون بالضرورة برقم معين، بل بإمكانهم أن يتذكروا حقائق هامة.
    Şu Titrek ışık ve kartım çalışmıyor, o yüzden... Open Subtitles هناك الضوء الوامض و مفتاحي لا يعمل لذا
    Bu Titrek. Bana leşçileri uzak tutmamda yardımcı oluyor. Open Subtitles هذا ( فليكر ) يساعدني على ابعاد المتطفلين
    Ona aldırma, Titrek. Biraz huysuz sadece. Open Subtitles لا تهتم فليكر , انه يجهلك
    Titrek, ne yapacağını biliyorsun. Open Subtitles فليكر , تعرف ما عليك ان تفعل
    Titrek, zayıf ruhlarınızı yatıştırmak için daimiliğin beyhude sembolleri. Open Subtitles رموز عقيمة من البقاء لتهدئة... نفوسكم المرتعشة والفقيرة
    Onu duvarında Desi Arnaz'ın imzalı fotoğrafı olan, Titrek elli kendi berberine mi götürmek istiyorsun? Open Subtitles أتريد أن تأخذه لحلاقكِ ذو الأيدي المرتعشة ولديه صورة لـ (ديزي أرناز) على الحائط؟
    Titrek elli Burke'e, babamı ameliyat etmesinde yardım edecekti. Open Subtitles (بورك) صاحب اليد المرتعشة يجري جراحة على والدي
    "Ve aşırı korku... "ne savaşır ne de uçar ama korkaklık gibi Titrek terör de ölür." Open Subtitles "والخوف الشديد لا يمكن مكافحته كالذبابة ولكن كالجبان يرتجف مع الذعر ، ويموت"
    Bu Titrek ödleği, benim gibi bir adama tercih ediyorsun. Open Subtitles هل تفضلين جباناً يرتجف على رجلٍ مثلي؟
    Titrek kimmiş orospu çocuğu? Titrek kimmiş orospu çocuğu? Open Subtitles من المستجد أيها اللعين؟
    Titrek. Open Subtitles أيها المستجد
    Titrek, baksana. Open Subtitles مرحبا (شاكي)
    (Gülüşmeler) Burada da okuyucu derginin bir bölümünden alıntı yapıyor: [Ruby yetmiş altı yaşındaydı, ama otoriter duruşunu koruyordu; yaşını sadece Titrek yürüyüşü gizliyordu.] Şöyle eklemiş: "Eminim ki The New Yorker'da biri 'belied' (gizliyordu)'in anlamını biliyor ve bu cümlede kullanılma şeklinin tersi. TED (ضحك) إليكم اقتباسًا من أحد القرّاء لمقطع من المجلة: [روبي كانت في 76، لكنها حصلت على برائتها؛ فقط المشية غير المستقرة هي التي تُكَذِب عمرها.] أضاف القارئ: "بالطبع، أحدهم في النيويوركر يعلم معني كلمة "تكذب،" وأن هذا قد عكس معنى الجملة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more