Telefon ahizesini kaldırdığınızda ne kadar eliniz titriyor? nasıl bir titreme ve zaman içinde nasıl değişim gösteriyor? | TED | فعندما ترفع سماعة الهاتف ما مدى إرتعاش يدك, و كيف ترتعش, و ما حالة هذا الإرتعاش مع الوقت؟ |
Kapı kapı dolaşıyorsunuz, kışın titriyor, yazın terliyorsunuz. | TED | وطرقت الاف الأبواب تتعرق ام ترتجف على حسب الموسم. |
Senin kıçın titriyor diye aç mı kalmamız gerekiyor yani? | Open Subtitles | وهل من المفروض علينا أن نرتاب فيه لأن مؤخرتك تهتز |
Ama bir türlü dikemiyorum çünkü ellerim titriyor. | Open Subtitles | لقد مشيت فوقه بحذائي وأنقطع ولا أستطيع خياطته يداي ترتجفان |
Çeki çıkardım, imzalayacağım. Ellerim titriyor. | Open Subtitles | اخرجت دفتر شيكاتى, وبدأت فى التوقيع على شيك وكانت يداى ترتعشان, |
- Yatak o kadar titriyor ki artık bana ihtiyaç kalmadı. | Open Subtitles | أصبح السرير يهتز لدرجة لا تدعو لتواجدي به |
30 yaşının üstünde ama şu anda gerçek anlamda bacakları titriyor. | Open Subtitles | إنه في الجانب الخطأ من ذوي ال30 عاماً وهو يرتجف حالياً |
Daha ciddi bir şey hissetmeliyim. titriyor musun? | Open Subtitles | اعنى ان يجب ان اشعر بشئ ما اكثر جدية هل ترتعش ؟ |
Gözlük taktığım halde, doğru dürüst göremiyorum. Ellerim titriyor... | Open Subtitles | عيناى لم تكن بحالة جيدة بالرغم من هذه النظارة ويداى ترتعش |
Bacağım titriyor mu diye baksana, titrediğini hissediyorum da. | Open Subtitles | تفقد ما إذا كانت رجلي ترتعش أشعر بأنها ترتعش |
Bu temeller zaten titriyor, rüzgâra ne gerek! | Open Subtitles | هذه الأساسات ترتجف بالفعل دون حاجة للرياح |
Sen öylece oturup, çocukların etrafında dönüşünü izlerken, ördek, ördek, ördek, iyice yaklaşıyor, ördek, heyecandan titriyor olmalısın, ördek, belki beni seçer, ördek, sen kaz olup koşturmanın hayalini kurarken, o yaklaşıyor, elini başına koyuyor ve ördek diyor sen de bana umrunda olmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | اذن , كنت تجلس و تنتظر . ذلك الفتى يدور حول الدائرة . بطة , بطة , بطة . و يقترب شيئا فشيئا . بطة , و انت ترتجف بتلهف |
Tahta bacağım soğuktan gerçekten titriyor. Burası iyice soğudu mu ne? | Open Subtitles | تباً، أعضائي ترتجف فعلا، هل أصبح الجو بارداً هنا؟ |
Benim çantam...titriyor mu? | Open Subtitles | ـ حقيبتي كانت تهتز ـ بنسبة تسعين بالمائه |
Benim çantam, titriyor muydu? 10'da 9, elektrikli tıraş makinesidir; | Open Subtitles | ـ حقيبتي كانت تهتز ـ بنسبة تسعين بالمائه |
Her gece fişe takıyor, ama elleri titriyor. | Open Subtitles | في كل ليلة حينما يريد شحنه كانت يداه ترتجفان |
Resmen şok oldum. Ellerim hala titriyor. | Open Subtitles | أنا مصدومة بالكامل، ما زالت يداي ترتجفان. |
Oh, o zaman size çay ikram etmeme izin verin, bu kez. Tabi. Oh, ellerim titriyor. | Open Subtitles | فى هذه الحالة, دعونى اقدم لكم هذه المرة , الشاى ان يداى ترتعشان, اننى مجهدة |
Her şey zaten kendi doğal frekansında titriyor. | Open Subtitles | كل شيء يهتز بالفعل يهتز بتردده الخاص الطبيعي |
Dediğin doğruysa neden sesin böyle titriyor? | Open Subtitles | إذا كان ما تقوله صحيحا , لماذا صوتك يرتجف إذن ؟ |
- titriyor. - 200 miligram kas gevşetici. | Open Subtitles | إنها ترتعد مائتا ملليجرام من الفيكورونيم |
Bunu yapmaktan vazgeçsin. Artık yanan bir binada değil ama hala titriyor. | Open Subtitles | لم يعد داخل مبني محترق و مازال يرتعش |
Bak. Hiç bu kadar kızmamıştım. Ellerim titriyor. | Open Subtitles | لم أكن بهذا الغضب قط، يداي ترتعدان |
Çünkü Ed Begley Jr, hala ellerim titriyor, baharat büfesinin önünü tıkıyordu. | Open Subtitles | ما زلتُ أرتعش. أطال التحدّث في حانة التوابل، كان... |
Her yeri titriyor. | Open Subtitles | لا.. انه مجرد يرتعد بكل ما فيه |
-Bir araba kazasında olmak gibi, Bacaklarım hala titriyor. | Open Subtitles | أنها مثل يجري في حادث سيارة سيارة. ساقي لا تزال تهز لي. |
Ayaklarım tir tir titriyor. | Open Subtitles | إني أرتجف خوفاً |
Yaprak gibi titriyor, buz gibi ve terliyor. | Open Subtitles | هو يرجف كالورقة. هو بارد كالثلج. |