| Todd'la ben birbirimizi çok seviyoruz ve ailesi sadece mutluluğunu istiyor. | Open Subtitles | أنا وتود نحب بعضنا البعض وفي النهاية عائلتة تريد له السعادة فحسب |
| Elliot, Todd'un sana söyleyecek bir şeyi var. | Open Subtitles | إليوت وتود عِنْدَهُما الشيء للقَول إليك. |
| Evin olmayacak demedim, Todd. | Open Subtitles | لم اقل انه لا يمكنك الحصول على سقف ياتود |
| Todd, Amerikanlar Hindistan'da bayram var diye satın almayı kesmiyorlar. | Open Subtitles | ان الامريكيين لا يتوقفون عن شراء الدعابات ياتود حتى لو كان السبب عيد في الهند |
| Batı Hediyelik Eşya, Gharapuri. Senin sorunun nedir Todd? | Open Subtitles | نوفلتي الغربية غرابوري ما الخطأ فيك تودد ؟ |
| Todd'un analizine bak, şu damarlara bak. | Open Subtitles | إنظر إلى صورة اشعة توب إنظر إلى شرايينه |
| Tamam, bu Todd için hayırdı. Ben olmasına güvenebileceğim kimse yok mu? | Open Subtitles | حسنا لا يا تود الا يوجد احد أثق به ان يكون انا؟ |
| Yani Todd'a neler yaptğını gördün | Open Subtitles | ربما انها تكره الرجال انت رأيت ماذا فعلت لتوود |
| Todd'un bana maaşımıda ödemeyeceğini düşünürsek Kızım! Ofisteki tüm eşyaları almışsın. | Open Subtitles | وبما أن تود لم يقم بتسليم راتبي أخذتي كل أدوات المكتب |
| - Umarım etmeyiz. Ben Özel Ajan Gibbs? bu da Özel Ajan Todd. | Open Subtitles | لا ، نحن العميلان جيبز وتود من ادارة التحري |
| Sen ve Clyde üst kata bir göz atın. Todd ve ben bu katı kontrol edeceğiz. | Open Subtitles | انت وكلايد فتشو الطابق العلوي انا وتود سنفتش الارضي |
| İşte polisin, itfaiyenin, ambülansın, zehir kontrolün, yanık hattının, kliniğin, ve Todd ile Rod'un kan gruplarıyla aynı olan yakındaki kişilerin telefonları. | Open Subtitles | هذه أرقام الشرطة والإطفاء ومكافحة التسمم وعيادة الحروق وأرقام أشخاص لهم نفس زمرة دم رود وتود |
| Todd ve ben Cennette 8 Dakika oynarken seçilmiştik. | Open Subtitles | انا وتود, كنا معاً في سبعة دقائق من الجنة |
| Sana bu mahalle fena patlamak üzere demiştim, Todd. | Open Subtitles | قلت لك هذا الحي كان على وشك التفجير ياتود |
| Hadi ama, Todd. İtiraf et. Bu bir randevu. | Open Subtitles | هيا ياتود , أعترف , أنه موعد غرامي |
| Yorgunum. Hayır, Todd. Şimdi değil. | Open Subtitles | انا متعب جدا-لا ياتود ليس الان |
| Ağabeyim Todd, Yale'e gidiyor. | Open Subtitles | أخي " تودد " ذهب الى جامعة " ييـل". |
| Todd onun bir fahişe olduğunu söyledi. | Open Subtitles | "تودد" هو الذي قال لي بأنه شاذ |
| - Bu yüzden Todd'u suikast için gönderdin. | Open Subtitles | صحيح ، لهذا أرسلت توب لإغتيالي |
| Hey Todd, hiç fabrika işimiz var mı? | Open Subtitles | أفضل ما ستحصلين عليه هو عمل في مصنع يا تود , هل لديك وظائف شاغرة في مصنع ؟ |
| Todd bana böyle güzel bir ablası olduğunu söylememişti. Onu sevdim bak. | Open Subtitles | تود لم يقل لي أن لديه أخت جميلة أعجبت به |
| Jack unuttun mu Vicky Todd'u çalıştırmak için burada. | Open Subtitles | جاك يَنْسي ذلك فيكي هنا أَنْ تَعْملَ مَع تود. |
| "Todd Downey, aşkını çalan bir kadının sahip olduğun tek şey aşksa, cezalandırılması gerektiğini düşündü. | Open Subtitles | كان تود داونى يعتقد أن المرأه التى تسرق حبك عندما يكون هذا الحب هو كل ما تملكه فإنها ليست من النساء |
| Horatio'ya göre Todd Bradstone annesine yapılan cinsel saldırının üzerine gelmiş. | Open Subtitles | إذاً (هوريشيو )يعتقد أن (تاد برادستون) ربما قد مشى على أن أمه هوجمت جنسياً. |
| Neyse işte, Todd'la beraber yeni bir telesekreter mesajı kaydediyorduk. | Open Subtitles | علي اي حال, انا و تود كنا علي وشك أن نسجل |
| Selam, dinle, Todd'nin Pop Warner maçı var Cumartesi 3'te. | Open Subtitles | مهلا، والاستماع، تود لا البوب وارنر مباراة السبت في 03: |
| Bir şey mi söyledin, Todd? | Open Subtitles | أمي, جعلتكَ تتحسس ثديّيها؟ |