"tohumdan" - Translation from Turkish to Arabic

    • بذرة
        
    • البذرة
        
    • البذور
        
    • بذور
        
    • وكان
        
    Bir gün, kimsenin nereden çiçeklendiğini bilmediği bir tohumdan yeni bir tür çiçek filizlenmişti. Open Subtitles ويوم ما، من بذرة انبثرت، ولا أحد يعلم من أين أتت، نوعٌ جديدٌ من البراعم نمى.
    Bir kaktüsün hayatı boyunca ürettiği 40 milyona yakın tohumdan ...sadece birinin ebeveynlerinden daha uzun yaşama ihtimali oluyor. Open Subtitles من ال 40 مليون بذرة التي ينتجها الصّبّار طوال فترة حياته هنالك فرصة لواحدة فقط لتصبح نبتة لتعمّر مع آبائها
    O minik tohumdan... bu muhteşem bitki ortaya çıktı. Open Subtitles من تلك البذرة الصغيرة نبتت هذه النبتة الكبيرة
    O minik tohumdan... bu muhteşem bitki ortaya çıktı. Open Subtitles من تلك البذرة الصغيرة نبتت هذه النبتة الكبيرة
    Elimde bir avuç tohumdan başka bir şeyim kalmamıştı! Open Subtitles ولمْ يكن لديّ ما أرعاه سوى حفنة مِن البذور
    Tohumların yetişmesine tanıklık eden adam, onların yine tohumdan doğacaklarını anlamış kişi olarak, bize şüphe götürmez bir ders verir: Open Subtitles هذا الذي يشهد به الرجل الذي يقوم بزراعة الحبوب الذي يفهم انهم مثل البذور من الارض ينمون من جديد . .
    Aslında neredeyse tüm meyve ağaçları aşılanmıştır çünkü meyve ağacının tohumu, ana tohumdan genetik olarak farklıdır. TED في الواقع، معظم أشجار الفاكهة مُطعّمة، لأن بذور شجرة الفاكهة هي متغيّر جيني من الشجرة الأصل.
    Dinle biz seninle aynı tohumdan geldik. Ama sağlıklı olandan gelmişiz. Open Subtitles أننا بذور أخُذت من نفس الكيس لتنمو وتصبح فاكهة
    Gezegenimiz ayrı bir tohumdan türeyen bir yaşamın limanı olmayabilir, belki iki, belki de üç hayat ağacının... Open Subtitles ربما يكون كوكبنا الموطن ليس فقط لشجرة حياة واحدة بل إثنتين أو أكثر كل شجرة منها تنمو من بذرة منفصلة
    Bir gün, kimsenin nereden çiçeklendiğini bilmediği bir tohumdan yeni bir tür çiçek filizlenmişti. Open Subtitles ويوم ما، من بذرة انبثرت، ولا أحد يعلم من أين أتت، نوعٌ جديدٌ من البراعم نمى.
    Küçük bir tohumdan, muazzam bir gövde yetişir. Open Subtitles انها بذرة نبات ويمكنها ان تكبر في القدم
    Ürünü, tohumdan markete kontrol ediyorlar. Open Subtitles وهم يتحكمون بهذا المنتج من البذرة للسوبر ماركت
    Yolumuzun bir tohumdan küçük bir ağaca olacağını düşündüm Open Subtitles توقعت أن ابذر البذرة وينتهي العمل
    Çalışanların ve hastaların güvenliği için tohumdan satışa, dispanserdeki her şey güvenlik kameralarıyla kaydedilir. Open Subtitles كلّ شيء في المستوصف من البذور وحتى البيع مُصوّر على أجهزة مراقبة أمنية...
    Sizde bizim gibi tohumdan mı oluyorsunuz? Open Subtitles هل نموت من البذور مثلنا؟
    Hepsi küçükcük bir tohumdan oluştu. Open Subtitles الجميع من بذور صغيرة.
    Hepsi küçükcük bir tohumdan oluştu. Open Subtitles الجميع من بذور صغيرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more