"tohumlarıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • بذور
        
    Jojoba yağı kullanıyorum, jojoba kabuğundan yaptığım saksımın içindeki organik jojoba tohumlarıyla yaptığım jojoba'ları sıkarak. Open Subtitles أستعمل زيت الجوجوبا ذلك أعصُره بيدي من بذور الجوجوبا العضوية ذلك أزرعهُ في حوض شجرة بنيتها من قشور الجوجوبا
    Her geçişimizde ayçiçeği tohumlarıyla dolu poşetleri atmanın komik olacağını düşünmüştük. Open Subtitles لقد اعتقدنا أنّ الأمر مضحك أن نرمي أكياس من بذور عباد الشمس في فناء منزله في كل مرّة نمر بجواره
    Yanlışlıkla bir fauxmelet sipariş ettim, chia tohumlarıyla yapılan bir tofu omleti. Open Subtitles لقد طلبتُ "فوميليت" من غير قصد، عجّة بيض من التوفو مع بذور الشيا.
    Gölgelik alanlar, meyve ağaçları ya da şehir içindeki bir çeşme gibi en basit şeyler dahi insanların bir yere bakış açısını değiştirebilir ve o yeri verimli bir alan olarak görüp korunmasına ve oraya katkıda bulunulmasına önem vermelerini ya da nefret tohumlarıyla dolu olan yabancı bir mekân olarak görmelerini etkileyebilir. TED فحتى الأشياء البسيطة كالأماكن المظللّة والأغراس المثمرة ومياه الشرب داخل المدينة يمكن أن تصنع فرقاً في كيفيّة شعور الناس تجاه المكان، فيما إذا كانوا سيعتبرونه مكاناً كريماً يمكن أن يعطي، مكانٌ يستحق الحفاظ عليه والمساهمة فيه، أم سيرونه كمكانٍ يخلق الغربة، وتملؤه بذور الغضب.
    Bu, Verd Agra tohumlarıyla yetiştirildi. Bu genetik olarak geliştirilmiş ekinin her türlü hakkı bizim elimizde. Open Subtitles هذه زرعت من بذور (فيرد أغرا) لهذه المحاصيل المُعدّلة وراثياً
    Bir neslin tohumlarıyla ilgilendin. Open Subtitles لقد سقيتي بذور جيل بأكمله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more