"tokatladı" - Translation from Turkish to Arabic

• صفع
• صفعت
• صفعتني
• صفعني
• صفعته
• صفعها
• بصفع
• يصفعك
• وصفعني
• صفعتها
• صفعه

En iyi komutanlarını, bir asker tokatladı diye kurban ederler mi?
هل سيضحوا بأفضل قائد لديهم لأنه صفع جندى ؟

Hizmetçilerden birisini daha dikkatli olsun diye tokatladı.
والخوف أن الملك قد يعلم لقد صفعت واحدة من سيداتها وقالت لها أن تكون أكثر حذراً

Çöp bidonunda oturmuş, erimiş dondurmaların tadını çıkartıyordum ki birdenbire elin havadan gelip ensemi tokatladı.
لقد كنت في النفاية أستمتع بالموسيقى "النشاز" عندما فجأة طارت يدك و صفعتني على مؤخرتي

Beni tokatladı ve merdivenlerden yuvarlandım. Gerçek bu.
صفعني فوقعت من على الدرج، إنّها الحقيقة.

Onu tokatladı. Hepsi bu.
لقد صفعته هذا كل شيء

tokatladı baya işte... Karnına falan tekme attı.
صفعها و ركلها في بطنها

Şiddet karşıtı Ghandi'nin destekleyicisi o kişi, bir tahsildarı tokatladı.
وأحد أشد المؤمنين في غاندي ونبذ العنف بصفع المحافظ

- Hayır mı? Seni tokatladı yada bunu denedimi?
هل حاول أن يصفعك ؟

Doktor, benim popomu dün tokatladı. Ben de ağlamadım.
طبيب صفع مؤخرتي أمس و لم أبكي أيضا

Hapishanede Bağımsızlık Günü kutlamalarında Azad adlı bir mahkum bağımsızlık adına, serbest bırakılacakken bakanı tokatladı.
خلال احتفالات يوم الاستقلال في السجن.. نزيل يدعى (آزاد استنتج). لا يعرف معنى الحرية لهذا صفع وزيراً.

Dün burada ucuz topuklu ayakkabı giydiği için bir kadını tokatladı.
البارحة صفعت أمرآه هنا لانها لبست كعب رخيص

O kadın seni kocasıyla yattığın için mi tokatladı?
صفعت تلك المرأة لأنها جامعت زوجها؟

Ona naplesi* görmek istediğimi söyledim. O da beni tokatladı.
وحين قلت لها إنني أريد أن أرى (نابولي) صفعتني

Beni tokatladı ve bana tüm gücüyle saldırdı.
لقد صفعتني و اهانتني

Birkaç kez beni tokatladı.
لقد صفعني في الجوار مرتين تقريبا

Beni mermiyle tokatladı. Garip değil mi?
صفعني برصاصة أليس غريباً ؟

O herşeyi mahveti ve oda tokatladı.
إنه يسرق كل شيء وهي صفعته

tokatladı.
لقد صفعها.

Neden bacaklarımı tokatladı?
لماذا قامت بصفع ساقي؟

Sadece dövmekle kalmadı, bir de üstüne beni tokatladı!
لم يكن يجلدني فقط، كان يصفعك في الوجه!

İsmail çağırdı ve iki kez tokatladı beni, işte böyle.
إسماعيل دعاني وصفعني ثانيةً مرّتين، هكذا

Sanırım geçen ay ben oradayken, o çıkageldi ve Bonnie ile karşılaştı onu tokatladı ya da öyle bir şey yaptı.
أعتقد أنها قد خرجت حين كنت هناك الشهر الماضى و من المؤكد أنها أغضبت " بونى" أو صفعتها أو شئ من هذا القبيل