| Tom neden hala Roma'da anlamıyorum. | Open Subtitles | لا اعلم ما سبب بقاء توم في روما إلى الآن |
| Tom neden hala Roma'da anlamıyorum. | Open Subtitles | لا اعلم ما سبب بقاء توم في روما إلى الآن |
| Tom Walker'la ilgili bir ipucu yakaladım. İlgini çeker mi? | Open Subtitles | اعتقد إنى حصلت على أثر لتوم واكر, هل انتِ مهتمة؟ |
| Size Tom ile olan ilişkimizi anlatmaktan başka çarem kalmadı. | Open Subtitles | ليس امامى خيار الآن الا ان اخبرك عن توم و عن نفسى |
| Barbara'yı, Tom'u ve çocukları çağırıp bir aile buluşması yaparız. | Open Subtitles | خلاص, جيب باربا وتوم والاطفال وراح نسوي جمعه عائليه منها |
| - Tom'dan küçük bir hediye, efendim. - Sağol, Nimmo. | Open Subtitles | هدية صغيرة من "توم" , يا سيدى "شكراُ لك "نيمو |
| Lütfen Amanda'ya mutfağı göster ben de Tom'la birkaç laf edeyim. | Open Subtitles | دعي أماندا تلقي نظرة على المطبخ بينما أتحدث أنا مع توم |
| Tom'da gerçekten cüzam olmamasından dolayı üzülmüş olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن ان تكوني حقا محبطة وخائبة الامل لان توم ليس مجذوما |
| Tom ve Lila kendi yaratıcı ifadeleriyle, ...kendi yeminlerini yazdılar. | Open Subtitles | طوم و ليلي قد كَتبو وعودهم الخاصة كتعبير عن الابداع |
| Eyfel Kulesi'nde çalan Phoenix'ten New York'ta otel odasındaki Tom Jones'a. | TED | من فينكيس عازفاً في برج إيفل إلى توم جونز في إحدى غرف فندقه الواقع في نيويورك. |
| Sence Tom Tom'un Madam Dubouchon'a karşı ödipal bir ilgisi yok mu? | Open Subtitles | وأنتي ألا تجدين أن توم توم لديه علاقة غرام مع السيدة دوبوشون؟ |
| Yani bu hafta Tom'un geceleri de çalışmasını istesem bunu yapar mısın? | Open Subtitles | اذن ان طلبت منك ان تجعل توم يعمل لعدة ليال هذا الاسبوع ستفعل ذلك |
| Tamam şimdi acayip bir şey yapan Tom Green'e gidelim! | Open Subtitles | دعونا نذهب الى توم غرين وهو على وشك فعل شئ مخزي |
| O doğduğunda Tom kim bilir nerelerdeydi? Kim bilir kimlerleydi? | Open Subtitles | الله وحده يعلّم اين كان توم و مع مَن كاّن |
| Grace o gece Tom'a gitti ve ona tavsiyesine uyup kasabayı terk etmeye hazır olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ذهبت غرايس لرؤية توم في آخر الليل،و أعلمته أنها جاهزة لكي تتبع نصيحته و تغادر البلدة. |
| Ama bir cevap istiyorum Tom. Sabah 8'e kadar. | Open Subtitles | ولكن احتاج الى جواب توم في الساعه الثامنه |
| 11.00'de Tom'un profilini çıkarmamı istedi. | Open Subtitles | تريد منى أن اعمل ملف شخصى عن توم في الحاديه عشره |
| Sadece Charleston'u aradığını ve Tom Mason'a bir mesajı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فقط انه كان يبحث عن تشارلستون وان لديه رساله لتوم مايسون |
| Freddy'ye bir kravat ve Tom Hagen'a da bir Reynolds kalem. | Open Subtitles | و ربطة عنق لفريدى و قلم رينولدز لتوم هيجان |
| Tom'un bir kabahati yok. Ben öyle istiyorum. | Open Subtitles | ليس هذا انتقادا لتوم لكن هكذا أريد أن تسير الامور |
| Tom Elder'ı yeterince tanıdığından beni araştırmak için yolladı. | Open Subtitles | هو يعرف الكثير عن توم ، الامر الذي دعاني للبحث في الامر |
| Sadece ben ve Tom'la ilgili bir şey demiyorsun ben bazı cevaplar bulana kadar. | Open Subtitles | أنت فقط لم تقول لها عنى .. أو عن توم حتى اجد أجوبه |
| Sadece David ve Tom yerine Daisy ve Tina'mız olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | ما أحاول قوله بدلا من ديفد وتوم سيكون لدينا ديزي وتينا |
| Eh... Sen Tom Tunther'dan daha fazla hata yapabilirdin. | Open Subtitles | تستطيعين أن تفعلي ما هو أسوأ من توم جانثر |
| Derdim, senin Tom'a boktan şeyler yapman, kızıl saçlı sikici. | Open Subtitles | مشكلتي هي حماقة ما فعلتيه مع توم أنتي حقاً لعينة |
| Tom ona kancayı sapladığı için memnunum. | Open Subtitles | انا مسرور لان توم اعطاه الخطاف |
| Tom Ripley, sizi ya da sahip olduklarınızı istemekten öteye gidip siz olmayı ve bir zamanlar sahip olduklarınızın hepsini istiyor. Siz yerin altındayken, adınızı kullanıyor, yüzüklerinizi takıyor, banka hesabınızı boşaltıyor. | TED | يتحوّل طوم من رغبتك أو رغبة ما تمتلكه إلى انتحال شخصيتك و امتلاك ما كنت تملكه، و بينما أنت أسفل ألواح الأرضية، فهو يجيب عندما ينادى اسمك، يرتدي خواتمك، يفرغ حسابك البنكيّ. |
| Hayır, Bay Garvin aradı, sonra Tom'un yanına döndüm... ve toplantı bitti, dedim, o zaman beni öpmeye başladı. | Open Subtitles | لا شيء. ودعا السيد جارفين عدت إلى توم الحصول على إجازة هناك قبلني. |
| Tom şimdi seni daha fazla kazanabileceğin bir caddeye gönderiyorum. | Open Subtitles | سنرسلك الآن إلى الشارع حياً حيث أن توم لديه المزيد |
| Senden Tom'u bu hafta bir kaç akşam çalıştırmanı isteseydim, bunu yapar mıydın? | Open Subtitles | ان طلبت منك ان تجعل توم يعمل لبضع ليال هذا الاسبوع |
| Bu lezzetli somonu Tom'a verecektim ama sen de alabilirsin, küçük dostum. | Open Subtitles | كنت ساعطى هذا السلمون اللذيذ الى توم و لكن من الافضل ان تاخذه بدلاً منه يا صغيرى |
| (Gulusmeler) Hayir, bu dogru. Bu dogru. Tom ve Greg gibi insanlar -- biz sizin yapamayacaginiz gibi yolculuk yapiyoruz -- biz herseyi sigdiriyoruz. | TED | لا. حقاً، اناس أمثال توم و غريغ.. إننا نسافر وكأنك لا تستطيع ونتدبر الأمور, لا أدري كيف نفعل كل هذا |