"toparladım" - Translation from Turkish to Arabic

    • جمعت
        
    • حزمت
        
    • تمالكت
        
    • أصلحت
        
    Bu arada, formunu yakalaman için son zamanlarda yayınlanmış makaleleri toparladım. Open Subtitles بالمناسبة لقد جمعت بعض المقالات السابقة ربما تريد تصفحها لمجاراة السرعة
    Ben yaban arıları üzerinde çalışıyorum anne. 100,000 den fazla örnek toparladım. Open Subtitles أقوم بالدراسه على دبور الغال ، أمي لقد جمعت أكثر من 100،000 من العينات
    Nesnelerin geçmişini öğrenebildiğim kadarıyla toparladım. Open Subtitles لقد جمعت تاريخ الأغراض على قدر ما أستطعت
    Hemen çantamı toparladım ve buraya iki üç hafta kalmaya geldim. Open Subtitles حزمت أمتعتي بلا تفكير وجئت إلى هنا لأسبوعين أو ثلاثة
    Bu yüzden her şeyi toparladım, kilitli dairelerin azizine dua ettim... Open Subtitles لذا حزمت كل شيئ صليت للقديس راعى الشقق المغلقة
    Ama kendimi toparladım, yeni bir hayalin peşinden gittim, sonunda bir bilim insanı olmaya karar kıldım, belki de bir sonraki Albert Einstein. TED ولكني تمالكت نفسي، وخرجت باحثة عن حلم جديد، وفي آخر الأمر قررت أن أكون عالمة، ربما شيئا مثل ألبرت أينشتاين التالي.
    Evet, duydum ve kendimi toparladım. Onun için bugün geç kaldım. Open Subtitles بل سمعتك و أصلحت حالي و هذا سبب تأخري هذا الصباح
    Nesnelerin geçmişini öğrenebildiğim kadarıyla toparladım. Open Subtitles لقد جمعت تاريخ الأغراض على قدر ما أستطعت
    Biraz zamanımı aldı ama Humpty'yi toparladım nihayet. Open Subtitles استغرق الأمر بعض الوقت لكنني جمعت شتات ذهني أخيراً
    Biz de bunu konuşuruz. Sana gelen iş tekliflerini de toparladım. Open Subtitles وسنناقش هذا، لقد جمعت جميع عروض العمل التي تلقيتها أيضاً.
    Bütün bilinen yaratık dillerini toparladım, ve ortak kökenden gelip gelmediğini araştırmak için iki bölüme ayırdım. Open Subtitles لقد جمعت كل ما لدينا ... عن اللغات الفضائية و وقسمته إلى مهمات بالشفرة الثنائية لأرى إذا ما كان هناك أصل مشترك
    Giysilerinizi toparladım alın ve derhal gidin! Open Subtitles جمعت لكما حقائبكما خذوها وارحلوا
    Bakıcı aradı ve hastanede olduğunu söyledi, ...ben de çocukları toparladım ve en kötüye hazır olmalarını söyledim. Open Subtitles أتعلم جليسة الأطفال إتصلت وقالت أنك بالمستشفى لذا جمعت الأطفال وأخبرتهم -لنتحضَّرَ للإحتمال الأسوء
    Kafatasını toparladım. İncelenmeye hazır. Open Subtitles لقد جمعت الجمجمة وهي مستعدة للتقريب
    - Bu yüzden eşyalarını toparladım. Hepsi yatak odasında. Open Subtitles لذا، لقد حزمت أشيائكِ، أنها في غرفة النوم.
    Bu gecelik birşeyler toparladım. Open Subtitles لقد حزمت بعض الأشياء الليلية
    Senin için bazı eşyalarını toparladım. Open Subtitles لقد حزمت بعض الأشياء لك
    Ama sonra kendimi toparladım ve onu kaybetmemek için her şeye razı olduğumu söyledim. Open Subtitles لكن تمالكت نفسي وقلت لها سأفعل أي شيء لتبقى
    Bir iki dakika sonra kendimi toparladım.. Open Subtitles بعد لحظة أو اثنتين تمالكت نفسي...
    Rose, istediği herşeyi yaptım. Kendimi toparladım. Open Subtitles (روس), لقد فعلت كل شئ طَلبته مني تمالكت نفسي
    Bu teneke yığınını yeni toparladım. Bir daha dağıtamazlar. Open Subtitles لقد أصلحت السفينة لتوى و لن أتركها تتلف
    Bunu da senin için tekrardan toparladım. Open Subtitles و أصلحت هذه لأجلك أيضاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more