| Bana gelince, kendimi hep sağlam olarak gördüm, hayatta kalabilecek insanlardan biri olarak eğer toplama kampına gönderilmiş olsaydım. | TED | بالنسبة لي، كنت دائماً أعتقد أنني قوي، أنني أحد هؤلاء الذين يستطيعون البقاء إن أُرسلت إلى معسكر اعتقال. |
| Onu burada bulurlarsa hepimizi toplama kampına yollarlar. | Open Subtitles | إذا كان القائد شولتز موجود في هذا المنزل سنذهب كلنا إلى معسكر الإعتقال |
| Hatta bir mesire köyünün çan kulesi ve köy pazarı bile... sizi bir toplama kampına götürebilir. | Open Subtitles | وحتى الريف وما فيه من أسواق وكنائس، كل ذلك قد يحملك من حيث لا تدري إلى معسكر اعتقال. |
| "Victor Laszlo tutuklandı. toplama kampına gönderildi." | Open Subtitles | "أرسل فيكتور لازلوا إلى معسكر الاعتقال". |
| "Victor Laszlo tutuklandı. toplama kampına gönderildi." | Open Subtitles | "أرسل فيكتور لازلوا إلى معسكر الاعتقال". |
| Sizi bir toplama kampına da göndermiş olabilirdim. | Open Subtitles | كان بإمكاني إرسالكم إلى معسكر إعتقال. |
| - toplama kampına gidemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نذهب إلى معسكر أسرى |
| Seni toplama kampına yolluyorum. Schultz'u tutuklayın. | Open Subtitles | سأرسلك إلى معسكر إعتقال |
| Bu yüzden beni toplama kampına götürdüler. | Open Subtitles | لِذا أخذت إلى معسكر إعتقال |
| Bir gün, ben 15 yaşındayken gestapo tarafından tutuklanmıştım ve dövülmüştüm ve iki ay boyunca o hapishaneden bu hapishaneye sürüklenmiştim ve nihayetinde Çekoslovakya'da Nazilerin toplama kampına dönüştürdükleri 150 yıllık bir kaleye düştüm. | TED | ذات يوم، عندما بلغت 15 عامًا، اعتلقني البوليس السري الألماني/الجيستابو وضربوني، ولمدة شهرين متتابعين، جررتُ لسجون مختلفة، وانتهى بي المطاف في حصن عمره 150 عامًا في تشيكوسلوفاكيا، الذي حوله النازيون إلى معسكر اعتقال. |