Ben senin dışarıdan bilgi toplamayı kesip kendi içinden toplamaya başlamanı istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان توقف جمع المعلومات من خارج نفسك وتبدأ بجمعها من الداخل |
Ve şimdi 5 km içindeki bölgede bulunan tüm kargalar kaldırımda duruyor, öğlen yemeklerini toplamayı bekliyorlar. | TED | والآن، كل غراب على مسافة خمسة كيلومترات ينتظر قرب ممشى العبور منتظراً جمع الغذا. |
Bü yüzden bağış toplamayı yeniden düşünmek, yenilemek için bir çeşit büyük bir fikre ihtiyaç olduğunu düşündük. | TED | ولذلك كنّا نعتقد أنّ هناك حاجة إلى فكرة كبيرة لإصلاح، لإعادة النظر كليا في جمع التبرعات. |
Bir trafik kazasındaki ceset parçalarını toplamayı tercih ederdim. | Open Subtitles | افضل التقاط قطع الأجساد الناجمة عن حوادث المرور |
Biraz oduna ihtiyacımız var. Çevrede bolca bulabilirsiniz. Dolaşırken atıkları toplamayı ihmal etmeyin. | Open Subtitles | نحتاج لبعض الحطب لإشعال النار, وعليكم إلتقاط المخلفات في اي مكان تذهبوا له |
İç çamaşırlarımı mı toplamayı düşünüyorsunuz? İyi. | Open Subtitles | هل تخططون أيها الرفاق لمساعدتي في حزم ملابسي الداخلية؟ |
Yaprak toplamayı bitirdiklerinde, çiftçiler köylerine dönüyorlar ve çuvallarının içindekileri evlerine seriyorlar. | Open Subtitles | بعد جمع الأوراق يعودون إلى القرية يفرغون ما بداخل الحقائب |
Hayır! Yiyecek toplamayı bitirdiler. Kraliçeyi şimdi kurtarmalıyız. | Open Subtitles | لقد انتهوا من جمع الطعام يجب ان ننقذ الملكة الان |
Van'ı havuz başında göbek atarken seyrettiniz fakat yüzme takımı için 5,000 dolar toplamayı başardı. | Open Subtitles | شاهده وهو يمرح فى حمام السباحة ولكن كن على علم أنه جمع 5 آلاف دولار ليعين بها فريق السباحة العام القادم |
Evet, ama orada kaldığı kısa sürede galaksinin şekli ve yıldız geçitlerinin konumları hakkında bilgi toplamayı başarmıştı. | Open Subtitles | لكن بتواجده في وقت قصير هناك أمكنه جمع بعض المعلومات. حول شكل هذه المجرة واماكن تواجد بوابات النجوم. |
Buradaki herkesi aynı odaya toplamayı nasıl başarabilirim, söyler misin? | Open Subtitles | اسمع .. اذا كنت اريد جمع الكل في غرفه واحده هنا .. كيف افعل ذلك؟ |
Onları bireysel olarak iyi tanımadığınızdan, tekrar kendini tanıtma mektubu toplamayı da unutmayın. | Open Subtitles | بما انك لا تعرف الطلبه جيدا احرص على جمع الاوراق التعريفيه مجددا |
Hükümetin hakkımızda bilgi toplamayı durdurması için güçlerimizi birleştiriyoruz. | Open Subtitles | سيكون هنالك مسيرةً حاشدة كي نخبر الحكومة أن تتوقف عن جمع المعلومات بشأننا |
Yine de kırk kartın tamamını toplamayı başardık. | Open Subtitles | رغم ذلك، فلقد تمكنّا قبلًا من جمع بطاقات السّحر الأربعين. |
Eski hisse senetlerimi satıp 5000 dolar toplamayı başardım. | Open Subtitles | لقد بعت بعض الأشياء القديمة, واستطعت جمع 5000 دولار. |
Evet ya, Toby de yaprak toplamayı çok severdi eskiden, değil mi Tobe? | Open Subtitles | اوه نعم توبي كان يحب جمع الاوراق اليس كذلك , توبي ؟ |
Evde oturup artık olmayan ailemi düşünmek yerine burada kalıp çöpleri toplamayı tercih ederim. | Open Subtitles | التقاط النفايات أفضل بكثير من المكوث بالبيت والتفكير في العائلة التي لم تعد لديّ |
Kusan çocukları koşturup toplamayı özlemeyeceğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | لن أشتاق التقاط الاطفال الذين يتقئيون أؤكد لك هذا |
İnsanların tatili geçireceğine çöp toplamayı kabul edeceğini kim bilebilirdi? | Open Subtitles | من عساه توقّع التقاط الناس للنفايات عوض الاحتفال بالعيد؟ |
Kır çiçeklerini toplamayı ve bulutların şekillerini tahmin etmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب إلتقاط الأزهار البرية، وإحزر شكل الغيوم |
Saçını toplamayı hatırladın mı? Evet. | Open Subtitles | لا شيء , هل تذكرتي إلتقاط الشعر ؟ |
Eşyalarını toplamayı unuttu mu yoksa? | Open Subtitles | اقصد، هل نسيت حزم اي شيء؟ أتعلم ماذا؟ |