Bu işte harika olan şey tüm trahom topluluğunun bir araya gelerek çaba göstermesi. | TED | والأمر العظيم أن مجتمع التراخوما اجتمع بأكمله ووحد جهوده. |
Bilirsiniz, bir patojen ile çalışıyorsanız, biohacker toplumunun bir parçası değil, bir biyoterörist topluluğunun bir parçasısınız. | TED | أنت تعرف، إذا كنت تعمل مع مسببات المرض، فأنت لست جزءا من المجتمع البيوهاكير، اذا كنت جزءا من مجتمع الإرهاب البيولوجي، لست جزءا. |
Son olarak, bir bilim insanı ve bir insan olarak ve şimdi, TED topluluğunun bir parçası olarak, daha iyi araçlara sahip olduğumu hissediyorum: Ağaçlara, ormanlara, doğaya yardım için, doğaya dair -- nerede ve kim olursak olalım insanlara dair -- yeni keşifler yapmak için. | TED | وأخيرا، كعالمة وكانسانة والآن، كجزء من مجتمع تيد، أشعر بأن لدي أفضل الأدوات للخروج إلى الأشجار، والخروج إلى الغابات ، والخروج إلى الطبيعة، عمل اكتشافات جديدة حول الطبيعة، وحول مكان البشر في الطبيعة أينما كنا ومهما كنا. |
okudum. Stalin'le ilgili, Özbeklerin nasıl Müslüman oldukları ile ilgili ve nasıl atom bombası yapılaca ğıyla ilgili kitaplar, okudum, ama bu, öğrenen bir ortamın, etraflarındaki dünyayı daha iyi anlamaya çalışan insanlar topluluğunun bir parçası olup öğrenmenin heyecanını yaşamak yerine, kendi engellerimi yaratıp onların üstünden atlamak gibiydi. | TED | قرأت كتباً عن ستالن، وكتباً عن كيف جاء الشعب الأوزبكي ليثبت شخصيته كشعب مسلم، قرأت كتباً عن كيف تصنع القنابل الذرية. ولكن شعرت وكأني أخلق عقبات خاصة بي، ومن ثم أتخطاها بنفسي، بدلاً من الشعور بالحماس كوني جزء من مجتمع من المتعلمين، مجتمع من الأشخاص الذين يشاركون معاً في مشروع رسم الخرائط، في محاولة من أجل فهمٍ أفضل، وتحديد معالم العالم من حولنا. |